Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2178 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16311 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BİGADİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2012/300-2013/97Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davacının asli görevli olarak Bigadiç Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü görevini yürüttüğü sırada Bigadiç İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini de 15/09/2006-02/01/2008 ile 15/02/2010-30/01/2011 tarihleri arasında vekil olarak yürüttüğünü, müvekkilinin görev yaptığı makamın ek ders ücretlerini alması gerektiğini, ancak İl Eğitim Denetmenleri tarafından düzenlenen soruşturma raporuna istinaden, davacının asli görevinin ek ders ücretlerini aldığı, bunun usulsüz ve mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle 7.537,73 TL ek ders ücreti ile 2.355,49 TL işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 9.893,22 TL'nin ödenmesinin davalı kurum tarafından talep edildiğini, işlemin iptali için İdare Mahkemesine açtığı davanın, idari işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin davalı idareye 9.893,22TL borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilinin ödenmesi gerekmediği halde yersiz olarak ödenen 1.648,86TL ek ders ücretinin müvekkiline geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevabında; davacıya fazla ödendiği iddia edilen ek ders ücretlerine dayanak ödeme işlemlerinde davacının İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevi nedeniyle harcama yetkilisi ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü görevi nedeniyle de puantaj düzenleme yetkilisi olarak imzasının bulunduğunu, davacının ek ders puantajı, bordro hazırlanması, ödeme emri çıkarılması aşamalarında kurum amiri olarak denetim ve takip görevinin bulunduğunu, davacının ek ders ödemeleri için soruşturma geçirdiğini ve davacıya fazla ödendiği iddia edilen ek ders ücretlerine dayanak ödeme işlemlerinin Balıkesir Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü Denetmenleri tarafından düzenlenen soruşturma raporunda kamu zararlarının tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelik gereğince 18 saatten fazla ek ders aldığı için davacı hakkında yasal işlem yapıldığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacının vekaleten yürüttüğü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevi nedeniyle herhangi bir ek ders ücreti veya maddi bir makam getirisinden faydalanmadığı, her iki görevi birden yürüttüğü süre içerisinde sadece asli görevi olan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün sağladığı özlük haklardan faydalandığı, uygulamadaki tereddütleri de gidermek maksadıyla alınan 29/05/2012 tarih 2012/1 Karar sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının geçici görevlendirilen yöneticilerin ek ders ücreti bakımından daha yüksek olandan yararlandırılacağına ilişkin 27. maddesinin düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İl Eğitim Denetmenleri tarafından düzenlenen 02.03.2012 tarihli soruşturma raporunda, Bigadiç Halk Eğitim Merkezi Müdürü ve İlçe Milli Eğitim Müdür vekili davacının Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ek Ders Saatlerine İlişkin Esasların ilk yayınlandıkları haldeki 21.maddesinde ve değişiklik sonundaki 16/2.maddesine göre davacının vekil olarak yürüttüğü görevden ek ders ücreti alabileceği, ayrıca asli görevi için öngörülen ek ders ücretinin ödenmeyeceği, bu nedenle davacıya asli görevi nedeniyle 30 saatlik ek ders ücreti üzerinden yapılan ödemenin usulsüz olduğu belirtilmiştir. Diğer yandan, 29/05/2012 tarih 2012/1 Karar sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının 27.maddesinde geçici görevlendirilen yöneticilerin ek ders ücreti bakımından daha yüksek olandan yararlandırılacağına ilişkin düzenleme yapılmış ise de, bu düzenlemenin 01.07.2012 tarihinden itibaren geçerli olacağı, dolayısıyla davaya konu dönemleri kapsamadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece; eğitim denetmeni, okul idarecisi ve Sayıştay Uzmanından oluşacak 3 kişilik bilirkişi kurulundan, uyuşmazlık hakkında uygulamayı ve somut olayı tam olarak yansıtan, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.