MAHKEMESİ : ERZURUM 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2012/525-2013/352Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; Erzurum Hükümet Konağı, bölgelerinde elektrik dağıtımı yapan A.. Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10000624040 nolu abonesi olduğunu, söz konusu şirketin Erzurum İl Müdürlüğünden alınan 16.05.2012 tarihli ve 2052 sayılı yazıda kurumlarına bağlı teknik elemanları tarafından hükümet konağı hizmet binasında 07.03.2012 tarihinde yapmış oldukları kontrolde ölçü sistemindeki "R" fazına ait akım girişinin temas etmediğini ve sayacın 1/3 oranında eksik tüketim kaydı yaptığının tespit edildiğini, bu nedenle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20.maddesine göre sayacın doğru tüketim kaydetmediğinin göz önünde bulundurularak 70065517 seri numaralı Makel marka sayacın takıldığı 17.03.2007 tarihinden tutanağın düzenlendiği 07.03.2012 tarihine kadar olan toplam sarfiyat dikkate alınarak hükümet konağı adına 2012/04 fatura dönemine ek olarak 225.827,00 TL'lik fatura düzenlendiğini belirterek 16.04.2012 tarihine kadar kurumlarının veznelerine ödenmesinin talep edildiğini, yaptıkları itirazların kurumlarının kusurlu bulunduğu gerekçesi ile reddedildiğini, elektrik faturasının Defterdarlıklarınca ödendiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20.maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği üzere bir yıllık tüketim miktarının davalı kuruma ödenmesi gerekirken davalı kurumca itirazın reddedilmesi üzerine 225.827,00 TL'nin ödendiğini, ödenen bu bedelden bir yıllık tüketim tutarı olan 45.364,25 TL düşüldükten sonra fazla ödenen 180.462,75 TL'nin davalı kurum tarafından müvekkili idareye iade edilmesi gerektiğini, bu iadenin davalı kurumdan talep edildiğini ancak davalı şirketçe bu güne kadar herhangi bir ödemenin yapılmadığını ileri sürerek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 180.462,75 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte istirdatı ile müvekkili idareye ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; kurum görevlilerince yerinde yapılan kaçak tespiti nedeniyle tahsil edilen usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının ödemiş olduğu 225.827,00 TL'den davacının ödemesi gereken borcu olan bilirkişi raporunda belirtilen 141.981,00 TL'nin mahsubu ile 83.846,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş hüküm davacı ve davalı vekillerince tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda; davaya konu kaçak tespit tutanağında, "R" fazına ait akım girişinin temas etmediği, bundan dolayı sayacın eksik tüketim kaydettiği, dolayısı ile bunun ilgili kurumdan 1/3 oranında tahsil edilmesi gerektiği yönünde tutanak tutularak ilgili kuruma 225. 827,00 TL borç tahakkuk ettirildiği mevcut dosya içeriğinden anlaşılmıştır Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir." hükmünü içermektedir.Aynı yönetmeliğin 15.maddesi; kaçak elektrik tespitinin, süresinin tüketim miktarı hesaplamasının ve tahakkukun nasıl yapılacağını açıklamıştır. Buna göre, kaçak elektrik kullanım süresinin belirlenmesi ve tüketim hesaplanması, kaçak kullanım tarihinde yürürlükte bulunan kurul kararına göre yapılması gerekir. Buna göre EPMH yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddelerinde, kaçak elektrik kullanımı ve ek tahakkuka ilişkin düzenlemeler çerçevesinde kaçak tüketime ek olarak geriye dönük tüketim hesabı yapılmalıdır.Aynı yönetmeliğin 20.maddesinde; sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tahakkukun nasıl yapılacağı düzenlenmiş ve “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, a) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak,b) (a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir.Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz.Tüketimdeki farklar, ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zam olmaksızın, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirilir. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir.Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan fark müşteri lehine ise, 23 üncü maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılır.İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem fark tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir.” hükmü yer almaktadır.Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının kullandığı saat yönünden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde kaçak elektrik enerjisi tüketimi sözkonusudur. Bu durumda davacının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve anılan yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur.İlgi yönetmelik hükmü gereği ilk etapda davacıya ait davalı tarafından sökülen sayacın, ölçü ve ayarlar laboratuvarında incelenmesinin sağlanması gerekirken, tek kişiden oluşan elektronik mühendisi bilirkişiden bu hususu nazara almaksızın tanzim kılınan rapora itibar edilerek hüküm tesisi doğru görülmemiştirDavacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle ayrıntılı şekilde itiraz etmiştir. Bu durumda; mahkemece, davacı vekilinin itirazlarının ilgili kanun ve yönetmelikler özelikle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği md. 20 çerçevesinde değerlendirilmesi ve kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının, konusunda uzman 3 kişilik bir bilirkişi heyetinden denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, davacı kurumun davalı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, düzenlenmiş yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.