Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2163 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9975 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GEBZE 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2012/316-2013/873Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R Davacı idare vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı elektrik dağıtım şirketinin abonesi olduğunu; elektrik faturularına, 2011 Nisan ayına ait faturadan itibaren kayıp kaçak, perakende satış hizmeti bedeli ve (sayaç okuma) adı altında bedeller yansıtılarak, haksız ve hukuka aykırı olarak tahsilat yapıldığını ileri sürerek; Nisan 2011'den bu güne kadar tahsil edilen 44.875,55 TL kayıp-kaçak bedeli ile 5.497,36 TL PSH ve sayaç okuma bedeli olmak üzere toplam 50.372,39 TL'nin davalı şirketten yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davalının, Elektrik Piyasası Kanununun verdiği yetkiye dayanarak EPDK tarafından çıkartılan kurul kararları gereğince; müşterilerine fatura tahakkuk ettirdiği eylemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.Uyuşmazlık; davalı dağıtım şirketinin, abonelerinden kayıp-kaçak, sayaç okuma, parekende satış hizmet bedeli isteyip isteyemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, kanunlarla kendisine verilen yetkiye dayanarak; 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede; "Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ", "Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ" ve "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği'ni" yayımlamış; sonrasında ise, yönetmeliklerin uygulanması için çıkardığı kurul kararları, tebliği ve ikincil mevzuat uyarınca; lisans sahibi şirketler, elektriği kullananlardan davaya konu edilen bedelleri tahsil etmişlerdir. Ancak, tebliğler ve yönetmeliğin dayanağı olan 4628 ve 6446 sayılı Kararlarda, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'na sınırsız bir tarife ve fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir. Kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairecede benimsenen HGK'nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak (hırsızlanmak) suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmaz.Öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; davacı dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; Kayıp-kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmeti bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık; bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne var ki, davaya konu bedeller ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulü de mümkün değildir. Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek; kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmet bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği kabul edilip; davacının alacağının belirlenmesi amacıyla, Yargıtay denetimine açık ve bilimsel verilere uygun şekilde, bilirkişiden rapor alınarak; oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine dair karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.