Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2145 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9359 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2012/360-2013/695Taraflar arasındaki kaçak atık su bedeline vaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalının sahibi olduğu ...............'da bulunan ................. Benzinlik'te 09/09/2011, 09/10/2011, 01/11/2011 tarihleri itibariyle müvekkili idarenin kaçak su ekipleri tarafından yapılan tespitlerde idareye kuyu suyu aboneliği olmadığı halde yıkama ve yağlamada ve ayrıca benzinliğin market kısmı tuvaletlerinde, mutfakta ve yemekhanede kuyu suyu kullanıldığının tutanakla tespit edildiğini, bunun üzerine davacıya tahakkuk ettirilen kaçak atık su bedelini tahsili için davalı aleyhine Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2012/165 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin 25/01/2012 tarihinde davacı kuruma giderek 2.170,72 TL atık su bedeli ve cezasını ödediğini, ancak daha sonra müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, borcu kabul etmediklerini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştirMahkemece; alınan bilirkişi raporu yerinde görülerek, Davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2012/165 Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, 7.948,70 TL asıl alacak, 119,20 TL faiz üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına; karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55/2-e maddesi ile; ''ASKİ’nin kanalizasyon hizmetinin bulunduğu yerlerde bu yönetmeliğin 6'ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre ASKİ’ye atık su aboneliği yaptırmak zorunda olup da abone olmaksızın atık suyunu kanalizasyon şebekesine verenlerden, bu maddedeki esaslar dahilinde tespit edilen atık su miktarı tarifesi üzerinden 3 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir.'' denildikten sonra aynı maddenin 3.fıkrası ile de ; ''Aynı gerçek ya da tüzel kişinin, aynı yerde 1 yıl içerisinde mükerrer kaçak su kullandığının tespiti halinde, mükerrer kullanımlarda kullandıkları su miktarı ait olduğu tarifenin 4 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir.'' hükmü getirilmiştir. Buna göre ister "kaçak su" ister "kaçak atık su" olsun aynı gerçek ya da tüzel kişi, aynı yerde 1 yıl içerisinde mükerrer kaçak kullandığı taktirde, mükerrer kullanımlarda kullandıkları su miktarı ait olduğu tarifenin 4 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilecektir.Oysa somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55/e-2. maddesine uygun hesaplama yapılmadığı gibi 319 gün kaçak kullanım bedelinin belirlenmesi gerekirken gün hesabının eksik yapılarak 310 gün üzerinden kullanım bedelinin belirlenmesi doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalının bir yıl içerisinde mükerrer kaçak atık su kullandığı tespit edilmiş olduğundan 4 kat cezalı tarifenin uygulanması gerektiği de gözönünde bulundurularak, konusunda uzman ve ehil bir bilirkişiden yeniden rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde hüküm tesisi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.