Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21222 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19077 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/04/2014NUMARASI : 2006/208-2014/140Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, birleşen davaların açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I1- Davacı F.. B..'in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava tarihinde ergin olmayan davacı Fatih'in, kanuni temsilcisi olan anne ve babası tarafından temsil edildiği ve kanuni temsilcileri tarafından tayin edilen vekil tarafından davanın açıldığı, yargılama sürerken davacının 10.11.2013 tarihinde ergin olduğu, ancak yargılamanın devamında (ve temyiz aşamasında) davacıya ait vekaletname dosyaya sunulmadığı gibi, davacı tarafından yapılan işlemlerin kabul edildiği yönünde dosyaya dilekçe sunulmadığı anlaşılmaktadır.Bu itibarla, mahkemece; HMK. nun 77/1. maddesi uyarınca, davacı Fatih'e ait vekaletnamenin sunulması veya davacı Fatih'in vekil tarafından yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmesi için kesin süre verilmesi, vekilin kendisine bildirilen kesin süre içinde vekaletnamesini mahkemeye vermemesi ve aynı süre içinde davacı asilin yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile bildirmemesi halinde, bu nedenle davanın açılmamış veya gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.2- Davacılar A.. B.. ve F.. B..'in temyiz itirazlarının incelenmesinde:Feragat, HMK. nun 307. maddesinde; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır.Aynı yasanın 310. maddesinde, feragatin hükmün kesinleşmesine kadar yapılabileceği, 311. maddesinde ise, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı açıklanmıştır.Somut olayda; davacılar vekili, 02.06.2015 havale tarihli dilekçesi ile temyizden ve davadan feragat ettiğini bildirmiştir.Davadan feragatin, temyiz isteğinden vazgeçme yanında daha geniş kapsamlı olduğu aşikârdır. Zira, temyiz isteğinden vazgeçme halinde temyiz dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, diğerinde ise, feragatin yukarıda açıklanan hukuki niteliği gereği, bu konuda karar verilmek üzere mahkeme kararı bozulacaktır. Aynı dilekçede yer alan bu istemlerin birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve davadan feragatin, bir yerde temyizden feragat isteğini de içereceği, dolayısı ile davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerekmektedir(HGK.nun 19.12.2012 günlü ve 2012/13-1369 E. 2012/1221 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.).Bu nedenle, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragatin mahkemece incelenmesi ve karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: 1 ve 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.