Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2109 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10135 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ALANYA 2.ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2012/641-2014/56Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalının, müvekkili kurumun elektrik abonesi olduğunu, elektrik tüketim bedeli olan 3.175,37 TL'nin davalı tarafından ödenmediğini belirterek, bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 2.890,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, ticarethane-büro-yazıhane abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle açılan davada, tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; taraflar arasında ticarethane abonelik sözleşmesi imzalanmış olup, dava konusu faturalar, davalının işletmekte olduğu işyerine ait "ticarethane-büro-yazıhane" için düzenlenmiştir. Bu bağlamda davalı tüketici olmadığı gibi, davacının satıcı sözleşmenin de Tüketici Yasası kapsamında kalmadığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi doğru olmayıp, genel mahkeme görevlidir. Hal böyle olunca, mahkemece genel mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.