Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21061 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16565 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin statüsü gereği faaliyetler ile ilgili olarak gerçekleştirdiği mal ve hizmet alımlarında her türlü vergiden muaf olduğunu, Enerji Fonu, TRT Payı ve Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi'nden ve faaliyetleri ile ilgili her türlü mal ve hizmet alımında muaf olmasına rağmen davalı şirketin , Enerji Fonu, TRT payı, Belediye Tüketim Vergisi, kayıp kaçak bedeller adı altında haksız yere tahsilat yaptığını, , davalının, yada başka bir şahsın kusuru yada kastı neticesi yitirilen kaçak olarak kullanılan elektrik bedelini tüketen şahısların tespiti gerekirken işin kolayına kaçarak zararının müvekkilinden tahsil edilmesinin dayanağının olmadığını ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davalının TRT payı, enerji fonu, tüketim vergisi, kayıp kaçak bedeli vs.adlar altında 2006 yılından bu zamana kadar haksız olarak tahsil ettiği bedelin 130.000,00 TL 'yi geçtiğini, tahsil edilen bu bedelin müvekkiline iadesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketten tahsil edilen 130.000,00 TL nin tahsil tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek TC.Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili kurumun yasa gereği davaya konu bedelleri tahsil etmekle yükümlü olduğunu, söz konusu bedellerin alımının kanundan kaynaklı olduğunu, bu husustaki mevzuatın değişmesi için Danıştay'a dava açılması gerektiğini, alınan kayıp kaçak bedelinin üretimden tüketiciye ulaşana kadar hat , trafo ve sayaçlarda teknik olarak meydana gelen kaybı da içeren bedeller olduğunu, uygulanan tarifenin yıllar itibariyle azalan nitelikte olduğunu, uygulama dönemi öncesinde belirlendiğini, alınan bedellerin hukuka uygun olduğunu ve işletilmesi istenen faiz oranları ve ticari temerrüt faiz taleplerinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacı şirketin istisnai işletme şirketi olduğu, mevzuat ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 02.08.2012 tarihli yazısı dikkate alındığında davacı şirketin MEP faaliyetleri kapsamında Enerji Fonu, TRT Payı, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinden muaf olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 130.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Kural olarak HMK'nın 266. maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Uzmanlık gerektiren konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan dava sonuçlandırılmaz.Somut olayda uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve dava konusu bedeller yönünden bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır.Mahkemece, davacı tarafın dava konusu bedeller yönünden ne kadar alacaklı olduğu hususunda, davalının cevap dilekçesinde bedel yönünden bir itirazı olmadığı, tahsilatın mevzuata uygun olduğunu savunduğu gerekçesiyle bu yönden bilirkişi incelemesi yapılmamış olup bu husus doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca dosyanın uzman bilirkişiye verilerek, davacının dava konusu bedeller yönünden alacaklı olduğu miktarın hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.