Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21046 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14495 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : KOZAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/05/2015NUMARASI : 2014/386-2015/335Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/... Esas-2011/... Karar boşanma ilamı ile davacı eş lehine hükmedilen 400,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk için hükmedilen 300,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, çocuğun eğitim giderlerinin arttığını, davalının ekonomik destek vermediğini, kendisinin ev hanımı olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının aylık 650,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; nafakaları düzenli olarak ödediğini, boşanma kararı gereğince hükmedilen tazminatın icra kanalıyla maaşından kesildiğini, maaşından kendisine az miktarın kaldığını, kiracı olduğunu, davacının ise, kira ve benzeri giderinin bulunmadığını savunarak davanın reddini ve nafakaların yıllık ÜFE ve TEFE'ye göre artırılmasını istemiştir.Mahkemece; ilk nakafa kararı tarihinden itibaren davalının gelirinde belirli bir artış bulunmadığı, davacının kira ödemeden babasının evinde kaldığı ve hakkaniyet ilkesi gereğince yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine, müşterek çocuğun okul çağında bulunması, giderlerinin artması, davalı babanın bakım yükümlülüğü bulunması gerekçesiyle iştirak nafakasının 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde dahi yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Dosya kapsamına göre; davacı kadının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı ve oğlu ile babasına ait evde ikamet ettiği, davalının sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre ise, öğretmen olduğu, kesinti hariç 2.197,00 TL maaş aldığı, 300,00 TL kira ödediği, boşanma dosyasında yapılan 02/02/2009 tarihli araştırmaya göre ise 1.429,00 TL maaş aldığı tespit edilmiştir.Hal böyle olunca; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişimlerin dikkate alınması suretiyle yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.