MAHKEMESİ : BAHÇE ASLİYE HUKUK(İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 25/12/2014NUMARASI : 2014/231-2014/474Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde;, müvekkil R.. S.., davalı H.. A.., dava dışı D.. S.. ve H.. S.. arasında 05.05.2000 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi düzenlendiğini, damacana su dolum tesisi konusunda ticari faaliyette bulunulmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafın sözleşmeye uygun davranmadığını ileri sürerek, davalı şirketin kuruluş tarihinden dava tarihine kadar geçen süredeki gelirlerinin hesaplanarak müvekkilin yüzde dörtlük hissesine düşen gelirin ticari faiziyle birlikte tahsilini, 4.000 TL'nin davalı şirketten alınarak müvekkiline iadesini, müvekkil ile davalı H.. A.. arasındaki sözleşmeye uyulmamasından dolayı sözleşme kuruluş akdinin 6 nolu maddesinde belirtilen cayma şartının gerçekleşmesi sebebiyle, inşaat yapım bedeli ve su dolum fabrikasının yapılan tüm harcamalarının 5 katı cezai şartın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000 TL'nin ticari faiziyle hesaplanarak davalı H.. A..'dan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davalı H.. A.. yönünden derdestlik, davalı B. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, söz konusu karar dairemizin 08/05/2014 Tarih 2014/3165 Esas 2014/7082 Karar Sayılı ilamıyla, temyiz incelemesi neticesinde “ Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltileceği, dava dışı H.. S.. ve D.. S..'nunda kurulan adi ortaklığın bir ortağı olduğu, öyle olunca mahkemece dava dışı ortaklar H.. S.., D.. S..'nun da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tarafteşkili sağlamadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu, bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği” gerekçesiyle bozma konusu yapılarak ilgi yargılama dosyası yerel mahkemeye iade edilmiştir.Söz konusu bozma ilamı üzerine, dosyanın gönderildiği yerel mahkemece; bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmış, yargılama neticesinde; önceki kararda olduğu gibi davalı H.. A.. yönünden derdestlik, davalı B. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.). Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.Dosyanın incelenmesinde; Dairemizin 08/05/2014 Tarih 2014/3165 Esas 2014/7082 Karar Sayılı bozma ilamı öncesinde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakıldığı, bozma kararından sonra 02/06/2014 tarihli tensip tutanağından itibaren, duruşma tutanakları ve gerekçeli karar dahil davaya İş Mahkemesi Sıfatıyla bakıldığı ve karar verildiği görülmektedir.Hal böyle olunca; bu hususlar dikkate alınarak mahkemece yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla yapılması gerekirken; İş Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer hususların incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.