Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21043 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16529 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İSTANBUL 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 18/07/2014NUMARASI : 2012/322-2014/189Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davaya konu elektrik aboneliğinin bulunduğu otoparkı 20/03/2004 tarihinde kiraladığını, teslim edilmemesinden dolayı 16/04/2004 tarihinde kullanmaya başladığını, davalı elektrik şirketine abonelik için başvuruda bulunduğunda önceki abone ...borçlarının ödenmeden sözleşme yapılmayacağının bildirildiğini, elektrik alamayan ve müzayaka halinde bırakılan müvekkil şirketin çaresiz olarak sözleşme yapabilmek için önceki firmanın borçlarını taksitler halinde ödeme taahhüdünde bulunduğunu, yapılan ödemelerden önceki firmanın borcu olan 20.000,00 TL'nin iadesi için ihtarname gönderildiğini ancak cevap verilmediğini, ardından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 16/10/2006 tarihli taksitledirme sözleşmesi ile davacının borçlarının yapılandırıldığını, taksitlendirmeye dahil olan faturaların 19/08/2004-20/05/2005 tarihleri arası tahakkuk etmiş normal tüketim ve kaçak elektrik faturaları olduğunu, söz konusu faturaların davacının fiili kullanım döneminde tahakkuk ettiğini, kendi kullanımından kaynaklandığını, başka abonenin borcunu ödediği iddiasının doğru olmadığını, davacı hakkında borçlarını ödememesi nedeniyle icra takipleri başlatıldığını, bu nedenle abonelik sözleşmesi imzalanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu ve davacının talebi doğrultusunda taraflar arasındaki sözleşmeyle önceki kiracıya ait faturalar ve kaçak elektrik bedelinin taksitlendirmeye dahil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; icra takibine itirazın 20.000,00 TL yönünden iptaline, takip tarihinden değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve kabul edilen alacağın % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında gerçekleşen taksitlendirme taahhüdü nedeniyle ödenen bedelden davacının sorumlu olup olmadığı ve bedelin davacıya iade edilip edilmeyeceğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre; abonelik iptal edilmedikçe, aynı abonelik üzerinden tüketilen; elektrik, su, atık su ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abonede dağıtım şirketlerine ve su idarelerine karşı müteselsilen sorumlu olduğu gibi önceki abonenin; elektrik, su, atık su ve doğalgaz borçlarının sonraki abone yada abone olmak isteyen kişi tarafından üstlenilmesi istenemez.Dosyanın incelenmesinde; davacı şirketin 20/03/2004 tarihinde kiraladığını beyan ettiği otoparkla ilgili aboneliğinin 16/05/2007 tarihinde başladığı, daha önce taraflar arasında 16/10/2006 tarihinde dava konusu aboneliğin bulunduğu otoparka ait 19/08/2004-23/02/2006 tarihleri arası normal tüketim ve kaçak elektrik tüketim bedellerini kapsayan faturalara ilişkin taksitlendirme yapıldığı, böylelikle davacının belirtilen tarihler arası elektrik bedelleri yönünden taahhütte bulunduğu görülmektedir.Dava konusu aboneliğe ilişkin endeks dökümleri incelendiğinde; 18/03/2004 ilk okuma tarihinde endeksin -0-, 01/06/2004 son okuma tarihinde endeksin -1.763- , 21/01/2004 ilk okuma tarihinde endeksin –58.568- , 19/08/2004 son okuma tarihinde endeksin -4.04- olduğu, endeks verileri ve okuma tarihleri arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/835 esas 2012/743 karar sayılı dosyası içerisinde yer alan davalı elektrik şirketine ait 09/12/2009 tarihli mahkemeye hitaben gönderilen yazıda önceki abone ... İşletmeciliğinin güncel borcunun 10.778,73 TL olup, sayacın 13/10/2005 tarihinde söküldüğü bildirilmiş, ancak borç detayına yer verilmemiştir.HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.HMK.nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece taksitlendirme detayında davacı şirket adına tahakkuku yapılan ve yapılmayan tüketim bedellerinin belirlenerek hesaplama yoluna gidildiği, yukarıda dikkat çekilen hususlar irdelenmeden, mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; Elektrik Tarifeleri Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine de uygun değildir.O halde; yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu ve Daire uygulama ve ilkeleride göz önünde bulundurulmak suretiyle; öncelikle davalı elektrik şirketinden yukarıda belirtilen endeks verilerine ilişkinin çelişkilerin ve ceza dava dosyası içerisinde yer alan önceki abone ... İşletmeciliğinin güncel borcu olan 10.778,73 TL'nin borç detaylarına ilişkin açıklama istenmesi, sonrasında dosyanın önceki bilirkişiler dışında üç kişilik uzman bilirkişi heyetine verilerek, istenen bilgilerin incelenmesi ve taksitlendirme taahhüdünde yer alan tahakkuk bilgilerinin değerlendirilmesi suretiyle davacının sorumlu olacağı bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.