Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20946 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14765 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ANKARA 11. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2015NUMARASI : 2014/1156-2015/816Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 15.12.2007 tarihli karar ile boşandıklarını, müşterek çocuk Oğulcan' ın velayetinin davacı babaya bırakıldığını, tarafların yeniden biraraya gelmeleri ve evlenecekleri planıyla, davalı adına taşınmaz ve ticari taksi hissesi alındığını, davalının adına kayıtlı taşınmazı sattığını, ticari taksi hissesinden ise geliri olduğunu belirterek, müşterek çocuk lehine aylık 1.000 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, 2009 yılından beri müşterek çocuğun bakım ve masrafları ile bizzat ilgilendiğini, 2010 yılında açtığı velayetin değiştirilmesi davasından, davacının tehditi nedeniyle feragat ettiğini, 2013 yılı Temmuz ayından beri müşterek çocuğu göremediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; tarafların ekonomik sosyal durumlarında olağanüstü değişiklik olmadığını, davacı babanın, davalı kadına göre iş bulma ve gelir elde etme olanağının daha fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir.TMK 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi gerekir.Somut olayda, tarafların Ankara 2.Aile Mahkemesi'nin 15.02.2007 tarih, 2006/..... E.- 2007/... K. Sayılı ilamı ile anlaşmalı şekilde boşandıkları, müşterek çocuk Oğulcan' ın velayetinin davacı babaya bırakıldığı, kararın 05.04.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı anne tarafından Ankara 4. Aile Mahkemesi 2010/... E. Sayılı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı, 26.09.2011 tarih, 2011/... K. Sayılı ilam ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, müşterek çocuk Oğulcan' ın 20.07.2004 doğumlu olduğu, davacı babanın 1969 doğumlu olup, serbest meslek ile uğraştığı, aylık 500 TL gelirinin olduğu, kira gideri olmadığı, annesi ve 2 çocuğuyla birlikte yaşadığı, davalı annenin ise 1982 doğumlu olup, ev hanımı olduğu, Ankara ili Çankaya ilçesinde 1 dairesi, 2012 model Nissan marka otomobili olduğu, dava tarihi itibariyle %50 ticari taksi hissesi bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları, özellikle davalı annenin de ortak çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetilerek, hakkaniyete uygun miktar iştirak nafakasına hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.