MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde şimdilik 3.000 TL ecrimisilin yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalının ortak muristen kalan taşınmazı murisin ölümünden beri kullandığını beyan ederek, şimdilik hissesine düşen 3000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, taşınmazın kullanılması konusunda davacı ile anlaştıklarını, davacının aleyhlerine izale-i şuyu davası açtığını, ancak sonradan vazgeçtiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazı yaklaşık 30 yıldan bu yana davalının kullandığı, muris ...'ın vefatından sonra tüm hissedarların toplanarak taşınmazın davalı ...'in satılıncaya kadar kullanmasına devam etmesine ve hiçbir şekilde kira talep etmeyeceklerine dair aralarında anlaştıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Uygulamada ecrimisil; zilyet olmayan malikin, malik olmayan zilyetten isteyebileceği tazminat olarak kabul edilmektedir. Ecrimisil talep edebilmek için davalının haksız zilyet olması ve bu işgalin kötü niyetli olması gerekir.Yargılama sırasında dinlenilen davacı tanığı, ortak murisin ölümünden sonra, tüm mirasçıların bir araya gelerek, taşınmazın satılıncaya kadar davalı tarafından kullanılmasına ve bu hususta kendisinden kira talep etmeyeceklerine ilişkin anlaşmaya vardıklarını beyan etmiştir. Dinlenilen bu tanık beyanına göre, davacının başlangıçta muvafakatinin olduğu sabittir.Ne var ki; davalı taraf cevap dilekçesinde, davacının dava konusu yere ilişkin izale-i şuyu davası açtığını beyan etmiştir. İzale-i şuyu davasının açılması ile artık davacının muvaffakatı ortadan kalkmış olacaktır.Öyle ise mahkemece, davalının dilekçesinde belirttiği davacı tarafından açılan izale-i şuyu dosyası getirtilerek, bu davanın dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihinden itibaren, davacının rızasının ortadan kalktığı kabul edilerek, bu tarihten itibaren yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde, uygun bir ecrimisile karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.