Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2075 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17749 - Esas Yıl 2013





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ANTALYA 6. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2013NUMARASI : 2013/286-2013/607 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı ile Antalya 1. Aile Mahkemesi'nin 2008/594 Esas - 2009/775 K.sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davalı lehine aylık 225,00 TL nafakaya hükmedildiğini, davalının durumunun iyi olduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin üzerine kayıtlı bir mal varlığı olmadığını, özel bir şirkette çağrı usulü güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve şirketin ihtiyaç duyduğu günlerde işe çağrıldığını, bunun da ortalama ayda bir kez olduğunu, SGK dökümlerinde de bunun açık olduğu ve müvekkilinin yoksulluktan kurtulmadığının açık olduğunu, davacının ise yalnızca emekli maaşı değil aynı zamanda üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile bu mallardan elde ettiği gelirlerin olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebi tedbir nafakasının kaldırılması talebi olarak değerlendirilmiş ve tedbir nafakasının karar kesinleşmekle birlikte kendiliğinden kalktığı ve davacının dava açmakta hukuki menfaati olmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK 114/1-h ve 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Somut olayda, tarafların 03.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davalı lehine aylık 225,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Olayda, davacının talebi boşanma kararı ile birlikte davalı lehine hükmedilen aylık 225,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması olmasına rağmen, mahkemece talep tedbir nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilmiştir. Davacının talebi ile mahkemece talebin hatalı değerlendirilmesi sonucu kurulan hüküm birbirinden farklıdır. 6100 sayılı HMK.nun 26.maddesinin 1.fıkrasında; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır. Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez. Yukarıda belirtilen nedenlerle mahkemece, işin esasına girilerek davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesi gerekirken, davanın usulden reddi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.