Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2074 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17760 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi olan ...'ın çobanlık yapmakta iken 17/05/2009 günü davalı şirkete ait orta gerilim hattını taşıyan demir direğe çıkarak gerilim hattına temas ettiğini ve yaşamını yitirdiğini, olay üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada davalı kurum kusurlu görülerek mahkemece tazminata hükmedildiğini, davalarını açarken fazlaya dair haklarını saklı tuttuklarını, yapılan yargılama sonucunda 1.955 TL cenaze ve defin gideri, 24.522,71 TL destekten yoksun kalma tazminatı tespit edildiğini, mahkemece 1955,00 TL cenaze ve defin gideri ile taleple sınırlı kalınarak 6.045,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiğini, ayrıca davacıların yakınlarını kaybetmeleri nedeni ile büyük acı yaşadıklarını ileri sürerek bakiye 18.477,00 TL maddi tazminat ile toplam 420.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; .... Asliye Hukuk Mahkemesi kararını temyiz ettiklerini, manevi tazminata ilişkin talep haklarının saklı tutulmasının söz konusu olamayacağını, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların murisi ...'ın çobanlık yapmakta iken 17/05/2009 günü davalı şirkete ait orta gerilim hattını taşıyan demir direğe çıkarak gerilim hattına temas ettiği ve yaşamını yitirdiği, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/524-2012/182 EK. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ...'ın 24.522,71TL destek tazminatına hak kazandıkları belirlenerek taleple bağlı kalınarak bunun 6.045TL sının davalıdan tahsiline karar verildiği, davacıların maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttukları anlaşıldığından davacılar .... ve ....stekten yoksun kalma tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verildiği, davacıların manevi tazminata ilişkin talepleri zamanaşımına uğradığından bahisle davanın kısmen kabulü ile 18.477 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 17.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin temyizi incelendiğinde; Davacı taraf, ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/524 Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin saklı tuttukları maddi tazminat talebini iş bu dava da talep konusu yapmıştır. .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.06.2012 tarih ve 2009/524 Esas, 2012/182 Karar sayılı ilamı ile davalı ... 4/8 oranında kusurlu bulunmuş ve bilirkişi tarafından hesaplanan maddi tazminat miktarı da bu kusur oranı dikkate alınarak davanın kabulü ile 1.955,00 TL cenaze ve defin gideri ve 24.522,71 TL destekten yoksun kalma tazminatından taleple bağlı kalınarak, 6.045,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 8.000,00 TL'nin olay tarihi olan 17/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Dairemizin 12.02.2014 tarih ve 2013/17828 Esas, 2014/2050 Karar sayılı ilamı ile "...kusur konusunda uzman bilirkişilerce yeniden inceleme yaptırmak veya ilk bilirkişide ek rapor almak yerine kendini bilirkişi yerine koyarak kusuru belirlemesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden.." gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece 06.01.2015 tarih ve 2014/146 Esas-2015/12 Karar sayılı ilamı ile davalının 2/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kabulü ile dava konusu davacılar yönünden ayrı ayrı 450,00-TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 900,00-TL cenaze ve defin gideri alacağı ile davacılardan ... ile diğer davacı ... yönünden ayrı ayrı 3.550,00-TL olmak üzere toplam 7.100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının olay tarihi olan 17/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi yapan Dairemizin 01.10.2015 tarih ve 2015/13103 Esas- 2015/14816 Karar sayılı ilamı ile karar onanmıştır. Bahsi geçen dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının kusur oranı dikkate alınarak davacı annenin destekten yoksun kalma tazminatı 5.287,20TL, babanın destekten yoksun kalma tazminatı ise 6.974,16TL , cenaze gideri ise 977,50 TL olarak belirlenmiştir. İş bu dosyada mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.06.2012 tarih ve 2009/524 Esas- 2012/182 Karar sayılı ilamı ile davalının 4/8 oranında kusur oranı dikkate alınarak belirlenen miktar üzerinden bakiye tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 06.01.2015 tarih ve 2014/146 Esas- 2015/12 Karar sayılı ilamı nazara alınarak maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde; 6098 sayılı TBK'nun yürülüğe girmesinden önce işlemeye başlayan hak düşümü süreleri ile zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam edeceği öngörüleceğinden dava konusu alacak hakkında 818 sayılı BK. Hükümleri geçerlidir. Ne varki; 818 sayılı BK'nun 60/2 maddesinde haksız eylem aynı zamanda suç oluşturuyorsa uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanacağı düzenlenmiştir. Haksız eylemin aynı zamanda suç oluşturması yeterlidir. BK.nun 60/2 maddesinde ceza zamanaşımının uygulanması için ceza davasının açılması gibi bir koşul da düzenlememiştir. Yargıtay'ın yerleşik kararları da bu yöndedir.Ceza davası derdest olduğu sürece, hukuk mahkemesinde açılmış olan tazminat davası hakkında da zamanaşımı süresi işlemeyecek; bununla birlikte, olay tarihi dikkate alınarak, hukuk davası hakkında uygulanması gereken uzamış ceza zamanaşımı süresi dolduktan sonra, ceza mahkemesinin kararı kesinleşir ise, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren BK.nun 60/1. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi olarak alınması gerekecektir.Bu bağlamda; mahkemece somut olayda, davalının ileri sürülen eyleminin, eylem tarihi itibariyle yürürlükte olan Türk Ceza Kanununda ya da ceza hükümlerini taşıyan özel kanunlar kapsamında suç oluşturup oluşturmadığı ve buna göre uygulanması gereken ceza zamanaşımının da olaya uygulanıp uygulanmayacağı hususunda herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.