MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı ... vekili; muris .... tarafından .... Noterliğinde düzenlenen 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetname gereğince halen .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/67 Tereke sayılı dosyasına alınan paranın 1/5'inin (%20'sinin) müvekkili vakfa bağışlandığını, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/57 E.-2007/2563 K. sayılı kararıyla da murisin tek mirasçısının davalı hazine olduğunu ileri sürerek, .... Noterliğinin 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetnamenin tenfizine ve murisin tereke dosyasına alınan ana para ve nemalarının 1/5'inin müvekkili vakfa teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen dosyada, davacı ... Eğitim Vakıf vekili; muris ... tarafından ... Noterliğinde düzenlenen 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetname gereğince .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/5 Tereke sayılı dosyadaki paranın % 20'sinin müvekkili vakfa bağışlandığını ileri sürerek, .... Noterliğinin 25/02/2000 tarih ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetnamenin aynen tenfizine, ayrıca murisin tereke dosyasındaki paranın % 20'sinin müvekkili vakfa teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen dosya davalısı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu da belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; asıl ve birleşen davaların kabulü ile, müteveffa ... tarafından .... Noterliğinde düzenlenen 25/02/2000 gün ve 1367 yevmiye nolu vasiyetname ile .... Sulh Hukuk Mahkemesinde düzenlenen 16/10/2000 tarihli sözlü vasiyetnamenin davacılar yönünden aynen tenfizi ile, vasiyetnamede sözü edilen müteveffaya ait banka hesaplarındaki paraların ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/5 sayılı dosyasındaki tereke hesabına aktarılmış olması nedeniyle, vasiyetçi ...'ın .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/5 sayılı tereke hesabındaki ana para ve ödeme tarihine kadar tahakkuk edecek nemalarının % 20'şerlik kısmının davacı vakıflara ayrı ayrı ödenmesine, yargılama giderleri ile dava tarihi itibariyle vasiyetçi ...'ın tereke hesabındaki paradan davacılar payına düşen miktar üzerinden yapılan hesaplama sonucu 38.915.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...'na verilmesine, 42.560.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...'na verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Tarafların davanın görülmesi ve sonuçlanması için ödedikleri paraların tümü şeklinde tanımlanabilecek yargılama giderleri HMUK.'nun 417/1.maddesi (HMK.'nun 326 md.) hükmü gereği davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm kurulan tarafa yükletilir. Yine HMUK'nun 423/6.maddesine (...nun 323/ğ) göre davayı kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip etmiş ise haksız çıkan ve davayı kaybeden taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. Mahkeme, istek olmasa bile yargılama giderlerine ve vekalet ücretine kendiliğinden karar vermekle yükümlüdür.Mirasbırakan ... 15.10.2000 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak vefat etmiş olup, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/57 Esas ve 2007/2563 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre yasal mirasçısı davalı Hazine’dir.Davalı Hazine, vasiyetnamenin iptaline ilişkin bir dava açmadığı gibi yasa gereği hak sahibi ve davalı konumunda olduğuna göre yargılama giderlerinden (bu kapsamda avukatlık ücretinden) sorumlu olmayacağı değerlendirilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken, davalı Hazinenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve davacılar lehine avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.