Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20625 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15154 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/265 Esas ve 2013/222 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL’ye yükseltildiğini, davalının Türkiye ve Almanya'dan emekli olduğunu, taraflarca davacının Almanya'daki emeklilik puanlarının paylaşıldığını, davalının yüklü miktarda mevduatı olduğunu, Almanya'da evi olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakası ödemeyi davacının kendisinin kabul ettiğini, davacının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davalı tarafın sosyal ekonomik durumunun davacıya göre daha kötü olmadığı ve aldığı emekli maaşı ile yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olarak ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.Yargıtay ...nun 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. ...nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).Somut olayda; davalı lehine ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/265 Esas ve 2013/222 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL’ye yükseltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Davalı kadın yoksulluk nafakasının artırımı davasından sonra emekli olarak aylık 1.025 TL emekli aylığı almaya başlayarak, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Ancak, davalının asgari ücret seviyesindeki geliri davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.