Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20603 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18894 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı ile müvekkiline ait fabrika için elektrik satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, 2004 yılı periyodik kontrolde ters bağlantı tespit edildiğini, bu nedenle geriye dönük 31.01.2002 ile 21.04.2004 arası için 359.828.310.000 TL fark faturası tanzim edildiğini, bağlantının yanlış yapılmasında davalı elemanlarının kusurlu olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını ileri sürerek müvekkilinin ihtilaf konusu ek tüketim faturası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiş , karşı dava ile toplam 506.230,81 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve bu faizinin %18 KDV’si ile birlikte tahsilini istemiştir.Dava, İİK’nun 72.maddesine dayalı menfi tespit ; karşı dava ise elektrik enerjisi tüketimine ilişkin fark faturasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre ilk olarak davacının davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 05.07.2011 tarih 2010/13664 Esas-2011/9480 Karar sayılı ilamı ile: yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesisi bozma nedeni yapılmıştır.Mahkemece, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 05.07.2011 tarih, 2010/13664 Esas-2011/9480 Karar sayılı Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl dava yönünden davanın reddine, karşı dava yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 290,71 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davacı (karşı davalıdan) alınarak, davalı (karşı davacıya) verilmesine karar verilmiş; sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (k.davacı) vekilinin tüm, davacı (k.davalı) vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 05.07.2011 tarih, 2010/13664 Esas-2011/9480 Karar sayılı Bozma ilamı doğrultusunda dosyanın tevdi kılındığı üçlü bilirkişi kurulunca düzenlenen taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bu yönüyle hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ; " 21.04.2004 tarihi ile 23.04.2004 tarihleri arasındaki 2 günlük döneme ilişkin fark enerji hesabı yapılımış, Davacının ödenmesi gerekli 2 günlük fark bedelin KDV dahil = 290,71 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı "bildirilmiştir .Bozma ilamı üzerine alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; "asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile; 12.05.2014 tarihli 359.828,31 TL'lik faturadan dolayı davacının 290,71 TL borçlu olduğu, 359,537,60 TL borçlu olmadığının tespitine" karar verilmesi , vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönündende bu doğrultuda karar alınması gerekirken; "asıl davanın reddi " yönünde alınan karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.