Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20599 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15678 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalının kaçak su kullandığından bahisle tahakkuk eden bedelin tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2011/1071 Esas sayılı takip dosyasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir . Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda "Davanın kısmen kabulü ile, ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/1071 Esas sayılı dosyasında yapılan takibe vaki davalı itirazının 5.525,69 TL asıl alacak ve 86,41 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 5.612,10 TL yönünden iptali ile, takibin bu miktar alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,Hükmedilen asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine," karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-)Uyuşmazlık kaçak ( su ) tahakkukundan doğan alacağa vaki takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. HUMK'nun 275 ve devamı maddelerinde; "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. (HMK md.266 vd.) Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir. Dava konusu olayda; her ne kadar bilirkişi görüşüne başvurulmuş ise de; mahkemenin hükmüne esas aldığı raporu düzenleyen bilirkişi serbest muhasebeci mali müşavir olup, uyuşmazlık konusunda uzman olmadığından, raporuna itibar edilemez. Bu nedenle mahkemece; alanında uzman makine mühendisi olan bilirkişi veya bilirkişi kurulundan davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak su bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği kaçak su bedelinin belirlenerek ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.2-)Kabule göre de; Dava, kaçak su bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu toplanan deliller ile bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanacak olmakla, alacak likit kabul edilemeyeceğinden İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.