Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20597 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17253 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/07/2014NUMARASI : 2011/212-2014/482Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 1... nolu tarımsal sulama abonesi olduğunu, söz konusu tesisi 1.... yılına kadar tarımsal sulama tesisi olarak kullanmış olup, 1... yılından sonra Ş.... V.... T... T... S... B... K... sulama suyu verilmesi nedeni ile söz konusu tesisin sadece aydınlatma amacı ile kullanıldığını, müvekkilinin tarımsal sulamasını Tek sulama birliği kanaletlerinden yaptığını gösteren belge ve bilgilerin bulunduğunu ileri sürerek, davalı tarafından 19/06/2008 tarihinde son endeksin hatalı olarak okunmasından dolayı düzenlenen 61.024,00 TL'lik faturanın ve 2010 tarihinde tahakkuk ettirilen 12.905,00 TL kaçak ve kaçak ek tahakkuk faturasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; "...Davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kurum tarafından düzenlenen 2008/6. döneme ait 03/07/2008 tahakkuk tarihli, 61.024,27 tl tutarlı otomatik dönem tahakkukundan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 01/09/2010 tarihli 67654 seri numaralı kaçak / usulsüz elektrik tepit tutanağı'ndan dolayı da 7.422,13 TL borçlu olduğunun, bakiye kısım için borçlu olmadığının tespitine, " karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, endeks esaslı olmayan tahakkuk ve kaçak tahakkuk nedeniyle düzenlenen faturanın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu borç ile ilgili tüm belge, bilgi ve kayıtlar üzerinde uzman elektrik mühendisi bilirkişiye inceleme yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/07/2012 tarihli raporda; kaçak elektrik tutarının 11.442,42 TL, 15/09/2006-19/06/2008 tarihleri arasındaki endekse dayalı tüketim bedelinin ise, 17/07/2008 son ödeme tarihi ile 47.388,05 TL olduğu belirtilmiştir. Rapora itiraz üzerine 2.bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi kurulu raporunda ise, davacının tarımsal sulama tesisinde mevcut sayaca fiziki müdahalede bulunmak sureti ile kaçak elektrik kullandığının anlaşıldığı, yapılan hesaplamaya göre kaçak elektrik tahakkukunun 3.370,73 TL, kaçak ek tahakkukunun 4.051,40 TL olmak üzere toplam kaçak elektrik borcunun 7.422,13 TL olduğu, davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 15/09/2006-19/06/2008 tarihleri arasına ait 2008/06 dönem fatura tahakkukunun doğru bulgu ve belgelere dayandırılmadığı, bu nedenle 61.024,27 TL'lik fatura tahakkukunun yerinde olmadığını belirtmiş; bu rapora mahkemece itibar edilerek karar verilmiştir.HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Hal böyle olunca; hükme esas alınan bilirkişi raporu ile 03.07.2012 tarihli Elektrik Mühendisi tarafından tanzim kılınan bilirkişi raporu arasında çelişki açık olup, mahkemece; daha önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak konusunda uzman üçlü bilirkişi heyetinden, dosyadaki bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderecek, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, raporlar arasındaki çelişki ve davalı vekilinin itirazları giderilmeden, itiraza uğrayan bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.