Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2058 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17818 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : GEMLİK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2004/544-2013/201 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; davacılara ait olan taşınmazın arka tarafında bulunan ve davalılar tarafından inşaa edilen istinat duvarının göçerek, davacılara ait dairenin arka duvarını yıktığını, davacılardan Emir'in göçük altında kalarak yaralandığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, dairenin içinde vaki demirbaşlarda meydana gelen zarara karşılık 500,00 TL, hasar gören eşyalar için 2.500,00 TL, daireye yaslanan molozların temizlenmesi, hafriyatın kaldırılması ve yeniden istinat duvarı yapılarak tehlikenin izalesi ve güvenliğin temini için yapılması gereken masraflar için 500,00 TL, davacı Emir'in tedavi masrafları için 64,00 TL maddi tazminat ile davacı Emir lehine 10.000,00TL, diğer davacılar lehine ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın olayın vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan mü??tereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; müvekkillerinden Erol Şener'e ne sıfatla dava açıldığının belli olmadığını, Erol'un olayda hiçbir kusurunun bulunmadığını savunarak, Erol yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, davaya konu olan istinat duvarının gerçekte davacılar ya da Belediye tarafından yapılması gerekirken, davalı kooperatif tarafından davacıların inşaattan zarar görmemeleri için yapıldığını, davacıların kendi bahçe düzenlemelerini yaparken duvarın altından 50cm kadar oyduklarından duvarın mesnedinin kaybolup karsularının da sıkıştırması ile duvarın patladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacı Emir için takdir edilen 5.000 TL manevi tazminatın davacılar Perihan ve İlker için ayrı ayrı takdir edilen 2.000 'er TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 17/02/2004 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; maddi tazminat talebinin ise fazlaya ilişkin kısmının reddi ile kabul edilen 2.145.00. TL'nin haksız fiil tarihi olan 17.02.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 275.maddesine (HMK'nun 266.md.) göre; ''Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.'' Somut olayda; mahkemece, keşif icra edilmiş, keşfi müteakip bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan, 07.12.2004 tarihli raporda; davalılar tarafından yapılan istinat duvarının hiçbir mühendislik çalışması yapılmadan usta marifeti ile yapıldığını, oldukça kalitesiz bir duvar olduğu, kot farkının gözetilmediğini, davacıların da bahçe düzenlemesi sırasında gerekli inceleme yapılmadan duvar tabanına doğru iş makinesi çalıştırdıklarını, tüm bu nedenlerle istinat duvarının çöktüğünü, duvarının yeniden yapılması için gerekli olan muamman bedelin de 40.000 TL olduğunu tespit etmişlerdir. Somut olayda; duvarın göçmesi nedeniyle tarafların kusurlarının tespiti ile uğranılan hasarın tespiti teknik bilgi gerektirmekte olup, hükme esas alınan yukarıda açıklanan heyet raporunda tarafların kusur oranları ile zararın miktarına yönelik bir tespit yapılmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; dosyanın yeniden konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile davaya konu olayın meydana gelmesinde varsa tarafların kusurları ve kusur oranlarını bunun yanında oluşan zararı tespit ettirerek, varılacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.