Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2057 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17810 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2011/536-2013/171 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; 11.12.2010 tarihinde meydana gelen şiddetli fırtına ve kar yağışı nedeniyle davalı şirkete ait bir adet elektrik direğinin Kayadüzü Kasabası 2135 no.lu parselde bulunan müvekkiline ait samanlık, kiler ve garaj olarak kullanılan taşınmazın üzerine devrildiğini, taşınmaz ile birlikte içerisinde bulunan traktör, saman, buğday, un ve hayvan yeminin zarara uğradığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.597,50 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu olayın çıkan fırtına nedeniyle meydana geldiğini, müvekkili olan şirketin herhangi bir kusur ya da sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemce; davanın kabulü ile, davacının maddi zararı olan 11.617,50 TL'nin haksız fiil tarihi olan 11/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 275. ve takip eden maddeleri (HMK 266.md vd.) uyarınca; ''Çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda, ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir.'' Somut olayda, davalı kuruma ait elektrik direğinin davacının taşınmazının üzerine devrilmesi neticesinde hem taşınmazın, hem de içinde bulunan saman, yem, buğday, un gibi ürünlerin ve de traktörün zarara uğradığı iddia edilmektedir. Bu durumda tarafların kusurunun varlığı ve derecesi ile hasarın miktarı hakkında bu konuda teknik bilgiye sahip konusunda uzman bilirkişiler tarafından rapor hazırlanmalıdır. Oysa, hükme esas alınan 21.01.2013 tarihli bilirkişi raporuna bakıldığında, raporun tek kişilik avukat bilirkişi tarafından hazırlandığı görülmektedir. O halde; mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek hazırlanacak rapora göre varılacak sonuç dahilinde hüküm kurmak gerekirken, yukarıdaki şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.