MAHKEMESİ : KÜTAHYA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2014NUMARASI : 2013/509-2014/409Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesi ile; daha evvel boşanma davası ile müşterek çocuk yararına hükmedilen 400 TL iştirak nafakasının, boşanmadan sonra işten çıkarıldığı, halen işsiz olduğunu ve hiçbir geliri olmadığını iddia ederek kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; boşanma davası sırasında da davalının işsiz olduğunu, buna rağmen 400 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının boşanma davası esnasında da bir gelirinin ve kazancının bulunmadığı, ancak ödenebileceği öngörüsü ile aylık 400-TL iştirak nafakasını kabul ettiği, fakat zaman içerisinde bu nafakayı ödeyememeden dolayı İ.İ.K. hükümlerine göre tazyik hapsi ile karşılaştığı bu haliyle nafakanın mevcut miktar üzerinden devamının davacının boşanma sonrasındaki ekonomik ve sosyal durumu ile karşılaştırıldığında davacıyı ekonomik yönden kaldıramayacağı bir yükün altına koyacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile nafakanın bu dava tarihinden geçerli olmak üzere 100 TL indirilerek 300'TL ye düşürülmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir.Somut olayda; tarafların 16.01.2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacının kabulü üzerine mahkemece müşterek çocuk lehine 400 TL nafakaya hükmedildiği, davacının boşanma davası sırasında da işsiz olduğu ve gelirinin olmadığı anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davacı babanın gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmamış, edimler arasındaki dengenin, umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğu davacı tarafından ispat edilememiştir.O halde mahkemece; açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlara dikkat edilmeden yukarıdaki gerekçe ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.