Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2054 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3722 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesi ile; davaya konu ... ilçesi ... köyü ... mahallesinde kain 200 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin müvekkillerine ortak murislerinden intikal ettiğini, ancak 09.04.2011 tarihinde davalı şirketin kusuru sonucunda çıkan yangın neticesinde evin tamamen yanarak hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, olayla ilgili yapılan tespit ve savcılık soruşturmaları neticesinde yangının çıkışında davalı şirket ve elemanlarının kusurlu olduklarının tespit edildiğini iddia ederek meydana gelen zararlarının tespit edilerek davalı şirketten tanzim edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanları ile davanın reddini dilemiştir.Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, tüm zarar miktarı olarak hesaplanan 140.462,20 TL'nin %60'ına tekabul eden 84.277,32 TL'nin yangın tarihi olan 09.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacılardan ...'nun davaya konu meskende 2593296 no.lu elektrik abonesi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamındadır. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.Davalı ile diğer davacılar arasında abonelik sözleşmesi ilişkisinin bulunmaması mahkemenin görevine etkili değildir. Bu nedenle, davacıların birlikte açtıkları bu davanın da özel mahkeme niteliğindeki tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir. Zira, ihtiyari dava arkadaşlığı durumunda, davacılardan biri hakkındaki dava genel mahkemenin, diğeri hakkındaki dava özel bir mahkemenin görevine giriyorsa, özel nitelikteki mahkemede davanın görülmesi gereklidir. (HGK 03.02.2010 tarih 2010/21-36 E. 2010/67 K.)Mahkemece, bu husus gözetilerek, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olarak görülmüş ve hükmün bozulması gerekmiştir.Bozma nedenine göre taraf vekillerini sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.