Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20517 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 17179 - Esas Yıl 2010





Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, 6.000,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili cevap dilekçesi ile temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmün mahiyeti gereği, duruşma isteminin reddine karar verildi. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, dava konusu taşınmazda 84/852 hisse sahibi olduğunu; taşınmazın, davalı şirket tarafından kullanıldığını ve müvekkilinin taşınmazdan yararlanmasının engellendiğini iddia ederek; fazlaya dair hak saklı kalmak üzere, 6.000 TL ecrimisil bedelinin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın değeri gözetilerek görevsizlik kararı verilmesini istemiştir.Mahkemece; "HUMK.nun 5219 sayılı kanun ile değişik 8. maddesi gereğince davaya bakmaya mahkememiz görevli olmayıp Terme Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir, gerekçesiyle" dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 8/1. Maddesinde; değer ve miktarı (dava tarihi itibariyle) 7230 TL'yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı öngörülmüştür. Ancak, dava dilekçesinde; davanın değeri 6000 TL gösterilmekle birlikte fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuştur. Mahkemece, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak açılan kısmi davada; alacağın tamamının münazaalı olduğu gözetilmeli; alacak miktarının tamamı duruşmada davacıya açıklattırılmalı veya bilirkişi raporu ile fazlaya dair olan kısım tespit ettirilmelidir. Alacağın tamamı belirlendikten sonra bu miktara göre, mahkemenin görevli olup olmadığı saptanmalıdır. Mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; davalı taraf için hükmedilecek maktu vekalet ücretinin 1.000,00 TL olması gerekirken 5.000,00 lira olarak hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.