Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20371 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13903 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : KONYA 5. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2015NUMARASI : 2014/910-2015/373Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının D.... ve P.... bölümünde öğrenci olduğunu, harç, kira, gidiş-geliş ve diğer masraflarının annesi tarafından karşılanılmaya çalışıldığını, ancak yeterli olmadığını, davalı babasının maddi durumu iyi olduğu halde davacıya destek olmadığını belirterek; aylık 1.500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ağabeyinin de K...'ta okuduğunu, davalının her iki çocuğuna da destek olduğunu, davanın davacının annesinin çocuğunu kışkırtması neticesinde açıldığını, davacının annesi ile davalının aynı gelire sahip bulunduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının eğitiminin devam ettiği, davalı babanın bakım yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile aylık 1.500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri gözönünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.Somut olayda; davacının davalının oğlu olduğu, davacının D..... ve P... D..... bölümünde öğrenci olduğu, annesinin öğretmen olup, aylık 2.600,00 TL geliri bulunduğu, adına kayıtlı arsa ve müşterek dükkanlar olduğu, davalının ise okul müdürü olduğu, dava tarihi itibariyle aylık 3.534,50 TL maaş, 1.199,26 TL ek ders ücreti aldığı, 750,00-1.000,00 TL civarında kira geliri bulunduğu, üzerine kayıtlı iki araç olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı fazla olup TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde dava dışı annenin de davacının masraflarına katlanma yükümlülüğü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 1.500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.