Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 08/04/2015NUMARASI : 2014/447-2015/167Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı lehine Gölbaşı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2012/578 Esas- 2013/70 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 2.000 TL tedbir nafakasının, aradan geçen süre içerisinde yetersiz kaldığını belirterek, tedbir nafakasının aylık 7.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ve bu nafakayı ödeyecek ekonomik gücü olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine Gölbaşı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2012/578 Esas- 2013/70 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 2.000 TL nafakanın dava tarihinden itibaren 2.500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetinin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m 176/4) Nafakanın artırılması için ya tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zaman diliminin geçmesi aranmamıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 05.07.2012 tarihinde davalı aleyhine tedbir nafakası davası açtığı, yargılama sonunda davacının ayrı yaşamda haklı olduğu kanaatine varılarak 23.01.2013 tarihli ilamla davacı eş yararına 2000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, tarafların halen ayrı yaşadıkları, davacının ev hanımı olduğu, davalıdan aldığı nafaka dışında her hangi bir yerden gelirinin bulunmadığı ve geçimini çocukların desteği ile sağladığı anlaşılmaktadır. Davalı hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında ise, davalı kocanın Bağ-kur emeklisi olduğu ve aylık 1000,00 TL emekli maaşı aldığı tespit edilmiş olmakla birlikte dosyadaki tapu kayıtlarına göre, davalı adına kayıtlı taşınmazlar (bağımsız bölüm ve ana taşınmaz niteliğinde) bulunduğu, ayrıca yine ilk nafakanın hükmedildiği Gölbaşı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2012/578 Esas- 2013/70 Karar sayılı dosya içeriğinden, davalının hayvancılık işi ile uğraştığı, bunun yanında inşaat malzemeleri ticareti yaptığı ve inşaat alanında ihaleler aldığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece; nafakanın niteliği, paranın satın alma gücünün azalması hususları gözönünde bulundurularak, davalı kocanın tesbit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davacı kadın lehine az miktarda nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.