İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2015NUMARASI : 2014/331-2015/364Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin, R... S... K... ve K.... düzenlemiş olduğu elektrik faturalandırma işleminin, mevzuata aykırı olduğunu; hesaplamanın ticarethane için belirlenen birim fiyatları esas alınarak yapıldığını, böylece fazladan tahsilat yapıldığını ileri sürerek; davalının haksız ve fazladan tahsil ettiği toplam 72.891,67 TL'nin, fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05.08.2011 havale tarihli ıslah dilekçesinde ise talebini 32.192,45 TL artırarak, toplam 105.084,12 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davalı şirkete hisse devri 31.08.2010 günü gerçekleştiği için davanın tarafının TEDAŞ olması gerektiğini, dava konusu aboneliğin resmi daire olarak belirlendiğini ve dava konusu faturaların bu aboneliğe uygun tarife üzerinden tahakkuk ettirildiğini, ayrıca davacının, belirlenen tarifeye süresinde itiraz etmeyerek, durumu kabullendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; Davanın kabulü ile 105.084,12 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekir. BK'nun 101. (TBK 117. mad.) maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmelidir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır.Somut olayda, davalının davadan önce temerrüte düşürülmüş olduğu ispat edilememiş olmakla, dava dilekçesi ile talep edilen 72.891,67 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize karar verilmesi, ayrıca yine davacı tarafça ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmamış olduğu hususu gözetilerek ıslah ile artırılan 32.192,45 TL alacak bakımından faize hükmedilmemesi gerekirken ıslah edilen bu miktarı da kapsayacak şekilde kabul edilen tüm alacak yönünden faize uygulanması, doğru değilse de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1.bendinin hükümden çıkarılarak yerine " Davanın kabulü ile, 72.891,67 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, ıslah ile artırılan 32.192,45 TL alacağın ise faiz işletilmeksizin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılması sureti ile hükmün hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.