MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/564 Esas ve 2013/563 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda tarafların müşterek çocukları ... ve ..’ın velayetlerinin anneye verildiğini, müşterek çocuklar için aylık 225,00’er TL iştirak nafakası bağlandığını, davalının evlilik birliği içinde edindiği ancak boşanma davası sırasında gizlediği taşınmazları olduğunu, boşanma davasında bunların değerlendirilmeden iştirak nafakasının belirlendiğini, davalının taşınmazlardan 1.200 TL kira geliri olduğu, maddi yetersizlik nedeniyle çocuklarını sosyal aktivitelere gönderemediğini belirterek iştirak nafakalarının 700,00’er TL’ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin boşanma davasında arabasını davacıya bıraktığını, maliki olduğu taşınmazları gizlemediğini, davacının bunları bildiğini, bir evinin boş olduğunu, diğer evin babasından kalma paylı olduğunu, çocukların masraflarının değişmediğini, anlaşmalı boşanmadan 1 yıl geçtiğini, yeniden ev kurması nedeniyle banka kredi borcu ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, hükmedilen aylık 225,00’er TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere takdiren aylık 300,00’er TL yükletilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuklarının giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/564 Esas ve 2013/563 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuklar için aylık 225,00’er TL iştirak nafakası bağlandığı, çocukların büyüdükleri, ihtiyaçlarının ve masraflarının arttığı, özellikle müşterek çocuk ...’nin 1999 doğumlu olduğu, lise öğrencisi olduğu, servis ve dershane masrafları olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarih ile iş bu dava tarihi arasında geçen süre nazara alındığında; mahkemece, özellikle müşterek çocuk ...’nin yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve masrafları yönünden artırılan nafaka miktarı az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.