Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20112 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22035 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : FETHİYE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2014NUMARASI : 2012/649-2014/240Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı FETAŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde ; müvekkilinin Muğla İli, Fethiye İlçesi, Karaçulha Mahallesi, 4250 parsel sayılı zeytinlik vasıflı taşınmazın müşterek maliklerinden olduğunu, 09/08/2012 tarihinde, taşınmaz üzerinden geçen yüksek gerilim hattından kıvılcım sıçraması sonucu çıkan yangında yaklaşık 45-50 adet zeytin ağacının yandığını ileri sürerek; yanan zeytin ağaçlarının bedeli olan 16.154,00 TL'nin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilleri, cevap dilekçelerinde ayrı ayrı; dava konusu yangının çıkmasından müvekkil şirketlerin herhangi bir kusur ya da sorumluluğunun bulunmadığını, Fethiye Orman İşletmesi tarafından yangın olayına ilişkin tanzim edilen suç tutanağında yangının faili meçhul olarak kayıtlara geçtiğini, uygun illiyet bağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 13.942,00 TL'nin davalı FETAŞ'tan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı şirkete yönelik davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davalı FETAŞ vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen 15/11/2013 havale tarihli raporda; iletkenlerde herhangi bir kopmanın olmadığını ve enerji dağıtım şirketi CRM kayıtlarında yangın tarihinde hatlarda herhangi bir kesinti ve arıza kaydının bulunmadığını, yangının meydana geldiği mahallin kırsal alanda olduğunu, direkt veye endirekt sebeplerden de yüksek gerilim enerji taşıma hatlarında hat altındaki bitki örtüsünün tutuşması ve zaman zaman şahıs ihmalinden ve kontrol dışı harici etkenlerde de bu benzer yangınların meydana gelmesinin ihtimal dahilinde olduğunu belirtmişlerdir. Bu raporun yeterli görülmemesi üzerine, alınan 23/01/2014 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise; yangının bölgeden geçen Fetaş'a ait enerji nakil hattından çıktığı, bu hattın işletme bakımından sorumlu Fetaş'ın % 100 kusurlu olduğu açıklamış, bu ikinci rapor mahkemece hükme esas alınmıştır. Yangının çıkış nedeni ve davalı tarafın sorumluluğu yönlerinden, 15/11/2013 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ile hükme esas alınan 23/01/2014 havale tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için önceki bilirkişiler dışında başka bir uzman bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm verilmiştir. Öte yandan, hükme esas alınan raporda; zarar hesabı denetime elverişli ve ayrıntılı bir şekilde yapılmamış, önceki rapora atıfta bulunulmakla yetinilmiş, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı da değerlerdirilmemiştir.O halde, mahkemece; dosyanın, aralarında elektrik ve ziraat mühendislerinin de bulunduğu bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi; bilirkişi heyetinden, 15/11/2013 havale tarihli ilk bilirkişi heyeti raporu ile, hükme esas alınan 23/01/2014 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu arasında, yangının çıkış nedeni, davalı tarafın sorumluluğu yönlerinden oluşan çelişkinin giderilmesi, davalı tarafın sorumlu olduğunun tespiti halinde, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek, zarar hesabının denetime elverişli ve ayrıntılı bir şekilde yapılması, temyiz eden davalının temyizinde öne sürdüğü sorumluluğa ilişkin itirazların karşılanması hususlarında rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.