Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2004 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9451 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/11/2013NUMARASI : 2013/332-2013/384Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2007 yılı içerisinde davalıların kanser hastası oğulları muris Ş. D. 'in tedavisi için davalılara 30.000,00 TL borç para verdiğini, davalıların bu parayı nakit olarak ödeyemeyeceklerinden ..... köyü 368, 442, 526, 562, 699, 595, 776, 918, 1248, 9, 27, 38, 47, 74, 85, 113, 122, 124, 148, 331 parsel sayılı taşınmazlardaki iştirak halindeki hisselerini satacaklarını belirten 08.10.2007 tarihli sözleşme düzenlemesine rağmen taşınmazların devrini gerçekleştirmediklerini, davalılara verilen ve geri ödenmeyen 30.000,00 TL nin 08.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; taraflar arasındaki 08.10.2007 tarihli satım sözleşmesinden itibaren sebepsiz zenginleşmede uygulanacak dava açma süresi olan geri isteme hakkını öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıllık zamanaşımı süresinde davanın açılmadığından, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Tapuya kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı takdirde hukuken geçersizdir (MK. 634, BK 213, Tapu K. 26, Noterlik K. 60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç yükleyemez. Bu durumda taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. Somut olayda, taraflar arasında taşınmaz satımına ilişkin sözleşmesel ilişki bulunduğu, BK'nun 125. maddesine göre taşınmazların tapuda devrinin dava tarihi itibariyle yapılmadığından 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, işin esasına girilerek deliller incelenip değerlendirilerek doğacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.