Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2003 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4184 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının oğlu ...'un davalıya ait hayvanları otlatırken ısınmak amaçlı ateş yakması üzerine ateşin kontrol altına alınmaması sonucu orman yangınına sebebiyet verdiğini, hakkında suç tutanağı düzenlendiğini, davacı idarenin zarara uğradığını belirterek 7.600,00 TL'nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin oğlunun kasten yangına sebebiyet vermediğini, davalının çocuğuna gereken özeni gösterdiğini, talep edilen zarar miktarının fazla olduğunu, davacı idarenin ağaç zararının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; yangın nedeniyle maddi zarar oluştuğu ve davalının velayetin kendisine verdiği gerekli bakım ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, zararın ev başkanı sıfatıyla baba ...'dan tahsili talep edilerek davalı gösterilmiştir. Bu durumda davanın yasal dayanağı ev başkanının sorumluluğunun düzenlendiği Türk Medeni Kanunun 369.maddesidir. TMK. nun 369. maddesi, Kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir.Hal böyle olunca; mahkemece, eldeki davada TMK'nun 369. maddesinin uygulanacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, ayrı bir Aile Mahkemesinin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.