Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20002 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12019 - Esas Yıl 2015
Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/11/2014NUMARASI : 2012/33-2014/260Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı tarafından kullanılan kaçak elektrik bedelinin tahsiline yönelik İstanbul 3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/2998 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının kötü niyetli ve haksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, haksız bir şekilde itirazda bulunduğundan asıl alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalıya dava dilekçesi 13/02/2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ve vekili davaya yazılı bir cevap vermemiştir.Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 3.İcra Müdürlüğünün 2009/29985 sayılı takip dosyasında 5.109,59 TL alacağın 1.283,26 TL'sine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 1.050,08 TL asıl alacak, 233,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.283,26 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, kaçak tahakkuka yönelik takibe itirazın iptali istemine ilişkindir . Davacı kurum elemanları tarafından 10/07/2008 tarihli tutanak ile davalının Beşiktaş Masharpaşa Sok. no: 2 Meşhur Sariyer Börekçisi İstanbul adresindeki iş yerinde abonelik sözleşmesi yapılmadan ve davacı kuruluşa kaydı bulunmayan mühürsüz zati sayaç bağlamak sureti ile kaçak elektrik kullandığından bahisle tutanak tutulduğu anlaşılmıştır Uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır. Somut olayda bilgisine başvurulan, elektrik mühendisi bilirkişisi 29.12.2012 havale tarihli raporunda; davalının kaçak kullanım nedeniyle kuruma 1.050,08 TL asıl alacak 233,18 işlemiş faiz olmak üzere 1.283,26 TL toplam borcunun olduğunu bildirmiş, bu rapor doğrultusunda mahkemece hüküm tesis edilmiştir. Ancak hazırlanan bilirkişi raporunun özellikle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkında 622 EPDK karar ile 3093 sayılı TRT Kurumu Gelirleri Kanunu, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan esaslara uygun hazırlanmadığı anlaşılmıştır.Bilirkişi raporunda %2 TRT payı, %1 Enerji Fonu, %5 Belediye Tüketim Vergisi hesaplamaya dahil edilmemiştir. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davacı elektrik dağıtım şirketinin, davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin ve diğer alacak kalemlerinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkında 622 sayılı EPDK kararı ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre hesaplanması için farklı bir bilirkişiye tevdi ile denetime elverişli rapor alınması, davalının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin ve diğer alacak kalemlerinin duraksamasız belirlenmesi, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.