MAHKEMESİ : MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2010/42-2013/337Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı birliğin Bakanlar Kurulu kararı ile kurulduğu, birliği oluşturan belediyelerin maddi veya teknik imkanların yetersizliği nedeni ile ve tek başlarına yerine getiremedikleri içme ve kullanma suyunun temini atık suların toplanıp arıtılması, katı atıkların bertarafı gibi alt yapı çalışmalarını yönetmek, çevre sorunlarını gidermekle görevli olduğu, davacı birliğe devredilen haklara göre hizmetten yararlanmak isteyenlerle sözleşme imzalandığı, su ve atık su hizmetlerinin birliğe devri sonucunda ilgili belediyelerin bu hizmeti verme yetkilerinin imkansızlaştığı, abonelerin kullanacağı su atık ve çevre temizlik vergileri ile hizmetlere ilişkin ücretlerin saptanmasının üye belediyeler ve birlik meclisinin aldığı karar ile uygulandığı, davacı birliğin kendisine devredilen ve birikmiş alacaklarının tahsili için Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2005/1261 sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafça takibe kısmen itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında zamanaşımı itirazında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı davacı idarenin su abonesi olup, dava konusu uyuşmazlık, davalının kullandığı su ve atık su bedelinin tahsili talebine ilişkin bulnmaktadır.Yargılama sırasında mahkemece, su ve atık su bedelinin tespiti için bilirkişi incelemesine karar verilmiş, mali müşavir ve hukukçudan oluşan heyet oluşturulmuş, bilirkişi heyetinin sunduğu rapor doğrultusunda karar verilmiştir.Dosyada mevcut raporun incelenmesinden, davacı tarafın sunduğu ekstreler üzerinde inceleme yapılmış, bu belgelerdeki dönemler baz alınmış, ancak ekstrelerdeki su ve atık su bedellerinden farklı hesaplamalar yapılmış, bu durumun nedeni ise raporda belirtilmediği gibi, mahkeme gerekçesinde de yer almamıştır. Oysa ki, bilirkişi raporlarının açık, gerekçeli ve denetime elverişli olması gerekir.Diğer yandan raporu sunan bilirkişi heyeti (mali müşavir- hukukçu) bu konuda rapor verme konusunda ehil bulunmayıp, dava konusu alacağa ilişkin teknik bilirkişilerden rapor alınması gerekecektir.Öyle ise mahkemece, bu ilkeler gözetilerek, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, davalı abonenin sorumlu olduğu, su ve atık su bedelinin ne olduğu hususunda rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Diğer yandan davacı taraf, temyiz talebinde, alacağa tatbik edilecek faizin Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun gereği olması gerektiğini, bunun mümkün olmaması durumunda ise, uygulanacak faizin tarafların tacir olması nedeni ile ticari faiz olması gerektiğini beyan etmiş, mahkeme tarafından ise alacağa yasal faiz tatbik edilmiştir.Taraflar arasında abone sözleşmesi bulunmakta olup, öncelikle bu sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının olaya uygulanması gerekecektir.Dosyada mevcut abone sözleşmesi net ve okunur düzeyde değildir.Öyle ise mahkemece, taraflar arasındaki abone sözleşmesinin okunur bir suretinin celbedililip, bu sözleşmede kararlaştırılmış faiz var ise, öncelikle bu faizin tatbik edilmesi, sözleşmede faiz kararlaştırılmamış ise, her iki tarafın da tacir olması nedeni olaya ticari faiz oranının tatbik edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yasal faizin tatbik edilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.