Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/01/2013NUMARASI : 2012/550-2013/10Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı tarafından davalı aleyhine, ortak gider ve yakacak bedeli toplamı 2.153 TL'nin tahsili amacı ile icra takibi yapıldığını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında; yakıt ve ortak gider ödemek için kendisine herhangi bir yönetim kurulu kararı ve hesap numarası verilmediğini ve yaptığı ödemelerde de makbuz ibraz edilmediğini, kaloriferlerin yanmadığını, kendisinin işyerinde üç adet peteğin bulunduğunu ve bir daire ile aynı ücret ödemesinin ve hiç kullanmamış olduğu ortak giderleri ödemesinin imkansız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, apartmana ilişkin 2011/2012 bina gideri listesinde, yönetim kurulu üyelerinin imzalarının olduğu ancak her hangi bir tarihin olmadığı, bu listesin de tarihin bulunmaması nedeni ile, her zaman düzenlenmesinin mümkün olabileceği, sonuç olarak da davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddire karar verilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davalının apartman ortak gideri ve yakacak bedelinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20.maddesinde "..Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça:a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak;b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür.c) Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz. (Değişik: 13/4/1983 - 2814/9 md.) Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Birinci fıkradaki giderlere, kat maliklerinden birinin veya onun bağımsız bölümünden herhangi bir suretle faydalanan kişinin kusurlu bir hareketi sebep olmuşsa, gidere katılanların yaptıkları ödemeler için o kat malikine veya gidere sebep olanlara rücu hakları vardır. ..” hususu düzenlenmiştir.Dosyada mevcut ve davacı tarafça delil olarak sunulan 2011/2012 bina gider listesinin incelenmesinden, dava konusu apartmanda oturan mesken ve dükkan sahiplerinin, bu arada davacının da isimlerinin ve sorumlu oldukları alacak bedellerinin yazılı olduğu, bu belgenin altının yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalandığı, gene dosyada mevcut yönetim kurulu karar defteri fotokopisinin incelenmesinden, listede ismi geçen yönetim kurulu üyelerinin yetkili oldukları anlaşılmıştır.Davacı da, apartmanda dükkan sahibi olduğuna ve dava konusu alacaklara ilişkin hizmetten de faydalandığına göre, bu hizmet bedellerini ödemekle yükümlü olacaktır.Hal böyle olunca, mahkemece, davacı tarafa, hangi döneme ilişkin olarak talepde bulunduğunun açıklattırılmasından sonra, bu dönem için yapılan giderler yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılıp, davalının kullandığı yere isabet eden giderlerden davalının sorumlu olacağı kabul edilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.