Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19817 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12572 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : 2012/451-2014/221Taraflar arasında görülen elektrik aboneliğinden kaynaklanan istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkiline ait işyerinde davalı çalışanları tarafından yapılan kontrolde S ve T fazlarına ait gerilim sigortasının arızalı olduğunun tespit edildiğini; tahakkuklarda yapılan incelemede, T fazı yönünden arıza tarihi olan 15/03/2011, S fazı yönünden ise 29.07.2010'dan tespit tarihine kadar olan tüketimler üzerinden eksik tüketim belirlenerek, 87.798,40 TL tutarında fatura tanzim edildiğini ve bu faturaların müvekkili tarafından ödendiği; sözkonusu elektrik sayacının tüm bakım ve onarım işlerinin davalı şirket tarafından yapılmakta olduğunu, müvekkilinin ödemiş olduğu meblağın haksız ve fahiş olduğunu, kaldı ki bu dönemler için yapılan olağan tahakkukların müvekkilince düzenli olarak ödendiğini belirterek, yersiz ödenen 87.798,40 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket çalışanları tarafından 14/03/2011 tarihinde yapılan rutin kontrolde sayaç ve ölçü bağlantılarında S ve T fazına ait gerilim sigortalarında arıza olduğunun tespit edildiğini, alınan hafıza bilgileri doğrultusunda yapılan incelemede, arızanın başlangıç tarihi ile tespit tarihi arasında eksik tüketim belirlendiği ve davacıya birim fiyat ile tahakkuk ettirildiğini, bunun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre yapıldığını, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu, ölçü sistemindeki arızanın kendi sorumluluklarında olmadığını, mevzuatın ölçü sistemini davacının mülkiyetinde kabul ettiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; İddia savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından, davacının kullandığı elektrik tüketimine ilişkin sayacın S ve T fazları teknik bir nedenden dolayı atmış olduğundan aboneliğe ait sayacın eksik tüketim ölçtüğü tespit edilmiş olup, bu döneme ilişkin eksik tüketim bedeli olarak hesaplanan ve tahsil edilen miktarın Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olduğu, mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava; davacının, davalı tarafa ödemiş olduğu toplam 87.798,40 TL'nin istirdatı davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafa ait sayacın, kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, davalı tarafından tanzim olunan ek tahakkuktan davacının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin, “Sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20 maddesi; “...sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir.” hükmünü içermektedir.Somut olay tetkik edildiğinde; davalı tarafından yapılan kontroller neticesinde davacı sayacının arızalı olması nedeniyle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edildiği, bunun üzerine davalı tarafından ek tahakkuk tanzim olunduğu, davacı tarafından dava konusu bedelin ödendikten sonra iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; zarar yönünden bilgisine müracaat edilen bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda, davacı şirketin yaptığı işin niteliği dikkate alındığında, aynı döneme ait yıllar öncesinin tüketimlerinin bu dönem için referans alınmasının doğru olmayacağı düşünülerek, bu dönemlerin tercih edilmediğinden bahisle, davacının aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri hesaplamaya esas alınmadan doğrudan davacının dava konusu dönemden sonraki tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de; Yönetmelik uyarınca ek tahakkuk bedeli hesabının, öncelikle, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, mahkemece Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 20.maddesinde açıklanan yönteme göre davacının sorumlu tutulabileceği ek tahakkuk bedelinin belirlenmesi için yeniden bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.