Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19759 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12079 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/11/2014NUMARASI : 2009/237-2014/543Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; 05.05.2007 tarihinde davalıya yüz gerdirme operasyonu yaptırdığını, ancak hatalı ameliyat yapılması nedeniyle ızdırap çektiğini belirterek, 5.000 TL maddi tazminat ve 15.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 11.11.2013 havale tarihli dilekçesi ile; talep ettiği maddi tazminatın 4.000 TL'nin ameliyat ücreti, 500,00 TL'nin ulaşım masrafları, kalan miktarın da ilaç masrafları ve zorunlu giderler kaleminden olduğunu açıklamıştır.Davacı vekili 23.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 5.000 TL artırarak, müvekkili lehine 10.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminata, toplam tazminat miktarı için olay tarihinden ıslah tarihine kadar işlemiş 7.000 TL yasal faize, ayrıca ıslah tarihinden itibaren toplam tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; düzeltme ameliyatına ilişkin olarak 500,00 TL, yapılan ameliyat gideri olarak 2.500,00 TL, ilaç gideri olarak 64,95 TL, yol gideri olarak 500,00 TL, ayrıca yapılacak düzeltme ameliyatı sonrası ilaç kullanımı ve yol gideri olarak da 935,05 TL toplam 4.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davalı vekilinin temyizi yönünden;Davaya dayanak yapılan maddi olgu, yüz gerdirme estetik ameliyatı yapılmak suretiyle, istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılmasıdır. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, yanlar arasında TBK.nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu açıklıkla ortadadır. Bu nedenle, mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi olarak değerlendirilmesi doğru görülmemiştir.Eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici; TBK.nun 471/1.maddesi ve işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu; yüklenicinin, iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınma anlamını taşır. Meydana getirilen eserin, iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde, sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan, eserin, fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini karşılar özelliği taşıması gerekir. Aksi halde, ayıplı olduğu kabul edilir. Yüklenici, meydana getirdiği eserde, ortaya çıkan ayıp ve eksikliklerden, ayıba karşı tekeffül borcu gereğince sorumludur. Bu durumda, iş sahibinin eserdeki ayıbın önemine göre;eserdeki ayıpların giderilmesini talep (onarım) hakkı, ayıplı eserden ötürü ücretten indirim isteme hakkı ve eseri kabulden kaçınma hakkı bulunmaktadır.Dosya içerisinde bulunan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığının 26.08.2013 tarihli raporunda “..hastada mevcut kulak memelerinin aşağıya doğru yer değiştirmesi ve yapışık hale gelmesi bu ameliyatın önlenebilir ve geliştiği takdirde yeni küçük bir müdahale düzeltilebilir komplikasyonlarından birisidir. Hekimin uygulama kusuru olduğu düşünülmemekle birlikte bölgeye konulan tespit dikişlerinin yetersiz kaldığı belirtilerek, düzeltme ameliyatının 500 TL olduğu..." belirtilmiş olup ameliyat sonrası istenilen sonucun meydana gelmediği açıktır. Ancak rapora göre eserdeki ayıp kabul edilemeyecek derecede olmadığından, sözleşmenin feshi istenemez, davacı asıl iş bedelini ve giderlerinin iadesini talep edemez.O halde, mahkemece; davacının asıl iş bedeli ve giderlerine yönelik talebinin reddi gerekirken, (yapılan ameliyat gideri olarak 2.500,00 TL, ilaç gideri olarak 64,95 TL, yol gideri olarak 500,00 TL) kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyizi yönünden;Anılan rapora göre yapılan işlemin düzeltilebilmesi için tekrar müdahale edilmesi gerektiği belirtildiğinden davacı iş sahibi tarafından ayıbın giderilmesi için yapılacak giderlerin tahsili istenebilir.Davacı taraf ayıbın giderilmesi için mahkemece tespit edilen gerekli tedavi giderine itiraz etmiş olup, mahkemece dava tarihindeki başka üniversite ve özel hastanelerden ayıbın giderilmesi (düzeltme ameliyatı) bedelinin belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken yalnızca Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığının 26.08.2013 tarihli raporunda belirttiği bedel dikkate alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca davacı taraf 23.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile;maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin faiz talebinde bulunduğu halde mahkemece tazminatlar yönününden faize hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.