Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ANKARA 10. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 26/03/2015NUMARASI : 2014/1718-2015/453Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; Ankara 6. Aile Mahkemesi’nin 2012/526 Esas- 2012/560 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk 2006 doğumlu E... E....'nin velayetinin müvekkiline bırakıldığını, söz konusu karar ile müşterek çocuk için 600 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun artan ihtiyaçları nedeni ile nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle davalı ile nafakanın artırılması hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre davalının her ayın 5. günü 700 TL iştirak nafakasını ve müşterek çocuğun eğitim giderine katkı amacıyla her yıl Şubat ve Eylül aylarının 5. günü 500'er TL ödeme konusunda anlaştıklarını, bu nedenle müşterek çocuk için nafakanın aylık 700TL 'ye çıkartılmasını ve müşterek çocuğun eğitim gideri için davalının her yıl Şubat ve Eylül aylarında 500'er TL ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu,müşterek çocuğun devlet okuluna devam ettiğini, talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 600 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL arttırılarak aylık 700 TL'ye çıkartılmasına ve davalının müşterek çocuğun eğitim öğretim yılının Eylül 5. günü ve Şubat 5. günü 500'er TL katkı bedeli ödemesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden,tarafların 27.04.2012 tarihinde anlaşmalı boşandığı, müşterek çocuk 2006 doğumlu E... E...'nin velayetinin davacıya bırakıldığını, söz konusu karar ile müşterek çocuk için 600 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ayrıca müşterek çocuğun Avrupa Kültür Koleji öğrencisi olması nedeniyle küçüğün tüm yemek, etüt ve eğitim giderinin lise öğrenimini tamamlayıncaya kadar davalı tarafından ödenmesine karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği, davacı annenin, özel bir ilaç firmasında çalıştığı, aylık 2300 TL maaşının bulunduğu, 580 TL kira ödediği, davalının Aselsan A.Ş.'de kıdemli uzman teknik eleman olarak çalıştığı, aylık 2.636.00 TL maaşının bulunduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; mahkemece, müşterek çocuk için ,dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesinin yanı sıra davalınınn müşterek çocuğun eğitim öğretim yılının, Eylül 5.günü ve Şubat 5. günü 500'er TL katkı bedeli ödemesine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece; iştirak nafakasının belirlenmesinde eğitim giderlerinin bir etken olduğu gözetilerek, davacının ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak davalının da geliri ile orantılı olacak şekilde iştirak nafakasına hükmedilmek suretiyle, taraflar arasında önceki nafaka takdirinde kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, iştirak nafakasına ve ayrıca nafakanın takdirinde etkili olan eğitim giderlerinin irat şeklinde ödenmesine hükmolunması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, eğitim giderleri, ihtiyaçları dikkate alınarak, mahkemece; taraflar arasında önceki nafaka takdirinde kurulan dengenin yeniden sağlanması suretiyle nafakaya hükmedilmesidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.