Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19668 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 568 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2013/356-2014/275Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; davalının tamirci olan davacıya aracını tamir ettirdiğini, onarımın yapılarak aracın teslim edildiğini, davalının bedeli sigortadan aldığı halde borcunu ödemediğini; başlatılan icra takibine de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap dilekçesi ile; aracını davacıya tamir ettirmediğini, İ.. K.. isimli kişiye tamir ettirdiğini, bedelini de elden ödediğini belirterek; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının eser sözleşmesi kurulduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, eser sözleşmesine dayanan araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemidir.Somut olayda davanın açıldığı tarih 16.08.2013 olduğu için dava tarihinden sonra 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın uygulanması mümkün değildir, Asliye Hukuk Mahkemesi yargılama yapmakla görevlidir.TMK'nın 6. maddesine göre; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."BK'nın 355. (T B K'nun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda; işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye; iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise, iş sahibine düşer. Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir.Somut olayda; taraflar arasında araç tamirine ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalının aracını tamir ettirdiğini söylediği İ.. K.. tanık olarak alınan beyanında; "davacının yanında ustabaşı olarak çalıştığını, aracın tamir için iş yerine getirildiğini, onarıldığını, sigorta şirketinin ödediği bedeli davalının aldığını, davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğunu" anlatmıştır.Bu beyandan davacı ile tanık İ.. K.. arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, işçi olan tanık İ.. K..'nun araçları işvereni olan davacı adına tamir ettiği, araç sahibi kişilerden onarım bedelini işveren olan davacının aldığı, işçi İ.. K..'nun ise, işvereninden işçi ücreti aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının aracı davacının işçisi olan kişiye tamir ettirdiği,davalının ve tanığın beyanlarının birbirini doğruladığı anlaşılmaktadır. Diğer anlatım ile, davalı ile tamiri yapan işçinin ( tanık İbrahim ) işvereni olan davacı arasında araç tamirine yönelik eser sözleşmesinin kurulduğu davalının ikrarı ve tanık beyanı ile kanıtlanmıştır.O halde, mahkemece; taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu kanıtlandığından, işin esasına girilerek, deliller değerlendirilerek, varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir iken; eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.