MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİDava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere 6.000 USD karşılığı 9.300 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; ortağı bulundukları .... Limited şirketi tarafından işletilen kafeteryanın yenilenmesi ve atılım yapabilmesi amacıyla ortak arayan davalıların, yaptıkları görüşmeler sonucunda müvekkilini işletmeye % 50 ortak etmeyi kabul ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin kafeteryanın tadilat ve dekorasyonu, çalışanların maaşlarının ödenmesi ve ayrıca davalı ...’e verdiği 70.000 USD olmak üzere toplam 205.000 USD ödemede bulunduğunu, ancak hisse devrini çeşitli bahanelerle erteleyen davalıların bir süre sonra kafeteryanın işletmesini devretmek suretiyle müvekkilini aldattıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 USD karşılığı 9.300.TL'nin avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkilleri arasında bir ortaklık anlaşması imzalanmadığı gibi dava dilekçesinde ileri sürülen ödemelerin müvekkilleri tarafından alınmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının, dava dışı şirkete ortak yapılacağı vaadiyle yapmış olduğu harcamaların tahsilini talep ettiği, davacı tarafça dosyaya sunulan gazete haberlerine göre; taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunduğu söylenebilirse de, bu ilişki uyarınca davacının alacaklı olduğunu kabul edilebilmesi için adi ortaklık ilişkisinin içeriğinin veya bu ortaklık ilişkisi nedeniyle yapılan harcamaların kesin yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiği, bu nedenle ispat yükü ve külfeti üzerinde olan davacının iddiasını kanıtlamak adına herhangi bir yazılı kati, kesin delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava dilekçesinin “deliller” kısmında “yemin” deliline de dayanmış bulunan davacı tarafa, davadaki iddiası konusunda davalılara yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması, yemin teklif edilmesi halinde davalılara yeminin eda ettirilmesi ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle tarafların yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.