Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19535 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10934 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/02/2015NUMARASI : 2014/612-2015/92Taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; adi ortaklık iddiasına dayalı olarak davalılardan 68 adet koyun, 1 koç, 40 adet kuzunun alınarak müvekkiline verilmesine, koyunların kaybolması veya bulunamaması durumunda değeri olan 40.100,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak müvekkiline verilmesine, ihtiyadi tedbirin devamının sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; sözkonusu kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 08.05.2014 tarih, 2014/3136 Esas- 2014/7084 Karar sayılı ilamıyla; "...Somut olayda; davacı, davalı taraf ile adi ortaklık sözleşmesi yaptıklarını yasal delillerle ispatlayamamıştır. Ancak, davacının davada yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacıya, davalı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılmadan karar verilmiştir.Hal böyle olunca mahkemece, davacıya savunmasını ispat zımnında davalı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiş," gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.Sözkonusu bozma ilamı üzerine dosyanın gönderildiği Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmuş; ancak davalıya yemin yaptırılması esnasında HMK 233 ve 238 maddesinde öngörülen şekil kurallarına riayet edilmemiştir.Yeminin şekline ilişkin 6100 sayılı HMK 233 maddesi : MADDE 233- (1) Yemin, mahkeme huzurunda eda olunur.(2) Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker. (3) Yemin edecek kimse, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhâl bu konuda kararını verir. (4) Sonra "Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorar. O kimse de "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." demekle yemin eda edilmiş sayılır. (5) Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar. Yasal ifadesini içermektedir .Bu doğrultuda davalılar tarafından yemin yaptırılmadan önce hakimin yeminin anlam ve önemini anlatıp ve yalan yere yemin edilmesi hâlinde yemin edenin cezalandırılacağı hususunda tarafların dikkatini çekmesi gerekirken bu noktada bir şerh celse zaptında yer almamıştır.Yine, davalıların yemin beyanlarında(Ben yemin metnini anladım. Hazırlanmak için süre talebim yoktur. Biz davacı ile koyun ortakçılığı sözleşmesi yapmadık. Hayvanların bakımı için 1.500-TL davacıdan para almadık. Ayrıca biz 68 adet koyun ve 51 adet kuzuyu sattık. Davacı ile koyun ortakçılığına ilişkin veya başkaca bir alacak verecek ilişkimiz bulunmamaktadır. Biz tespiti yapılan koyun ve kuzuları karardan sonra satmıştık. Zaten bu hususa ilişkin zarara uğrayıp tazminat davası açtık... ifadelerinin yer aldığı) yemin zaptında yer alması gereken "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." şeklindeki ibare yer almamıştır. Yine 6100 Sayılı HMK 238 maddesinde yer alan; "Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder." yasal düzenleme uyarnca hakimin; yemin eden davalıların beyanını alıp tutanağa geçirdikten sonra davalılara yeminlerinde ısrar edip etmediğini sorup aldığı cevabı tutanağa geçirmesi gerekirken bu yönde bir usul işleminin de yapılmamış olması HMK 238 maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.