Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19506 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15925 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İZMİR 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/02/2015NUMARASI : 2014/392-2015/56Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların doktor olduğunu, Buca 6 nolu Aile Sağlık Merkezinin kurucu hekimleri olan tarafların merkeze birlikte demirbaş aldıklarını, aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle müvekkillerinin yeni bir bina satın alarak ayrı bir merkez kurduklarını, davalıların 6 nolu Aile Sağlık Merkezinde çalışmaya devam ettiklerini, birlikte alınan demirbaşların taksimi ve yapılan masrafların belirlenip paylaştırılması için davalılara ihtarname gönderdiklerini, davalıların mal paylaşımını istediklerini bildirmelerine rağmen bugüne kadar hangi malları istediklerini iletmediklerini, demirbaşların ve malzemelerin tespiti ile yapılan giderlerin belirlenmesi için tespit yaptırdıklarını, bilirkişi incelemesi neticesinde demirbaşların değerinin 34.650,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkillerin 4/6 hissesine tekabül eden 23.100,00 TL'nin tespit giderleriyle birlikte davalılardan tahsili için davalılar aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı T.. T.. vekili cevap dilekçesinde; davacıların istedikleri an malzemeleri alabileceklerini, davacılar tarafından gönderilen ihtarnameye cevabında malların bedellerini istediğini bildirdiğini, talep edilen miktar içerisinde kira sözleşmesinde kiralayan tarafından yapılması gereken giderlerin de bulunduğunu, bunların kimin tarafından yapıldığının belli olmadığını, müvekkilinden zorla mal teslim etmesinin beklenemeyeceğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Davalı C.. Ç.. cevap dilekçesinde; davacı tarafın tespit yaptırıp sonra eda davası açması gerekirken, doğrudan icra takibi başlattığını, ihtara cevapta malların bedelini istediğini, davacıların ödeme yapmadıklarını, binaya yapılan masrafların da talep edildiğini ancak bunları kira sözleşmesi gereği kiralayanın yapması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin 09.04.2013 tarihli ve 2012/999Esas-2013/209 Karar sayılı ilamı ile , birlikte alınan taşınırlarla ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açılarak paylaşımın sağlanması gerektiği, bu yola gitmeden doğrudan alacak talebinin yerinde olmadığı ve takibe yapılan itirazların yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.06.2014 tarih ve 2014/3201 Esas-2014/9626 Karar sayılı ilamı ile "....;Dosya kapsamından; tarafların aile sağlık merkezinin kurulması sırasında birlikte masraf yaptıkları, bir kısım demirbaş malzemeleri ortak satın aldıkları ve bu malzemelerin hali hazırda davalıların zilyedinde olduğu ve birlikte kurulan davaya konu aile sağlık merkezinin davalılarca işletilmeye devam edildiği, demirbaş malzemelerinin güncel değerlerinin ve yapılan ortak gider miktarının belirlenmesi için bilirkişi marifetiyle tespit yapıldığı ve tespit edilen değerden davacıların hisselerine düşecek kısmın icra takibi yoluyla davalılardan talep edildiği anlaşılmaktadır.Buna göre somut olayda; iddia ve savunmaların sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca mahkemece; davacıların takibe ve davaya konu alacak taleplerinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu gözetilerek; taraf delillerinin toplanması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu davacıların öncelikle ortaklığın giderilmesi davası açarak paylaşımı sağlamaları gerektiği, bu yola gitmeden doğrudan alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş..." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda taraflar arasında Buca 6 nolu Aile Sağlık Merkezinin birlikte kurulduğu, masrafların eşit olarak karşılandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı,davacıların Aile Sağlık Merkezinden ayrıldıkları, davalıların burada faaliyetlerine devam ettikleri, davaya konu demirbaş ve malzemelerin aile sağlık merkezinde kaldığı, davacıların İl Sağlık Müdürlüğüne ait olan demirbaşların paylaşılması, geri kalan malzemelerin 2/6 oranındaki bedelinin ödenmesi hususunda davalılara ihtar keşide ettikleri, ancak söz konusu malzemelerin davacılara teslim edildiği veya bu konuda tevdi mahalli tayin edildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği,yapılan tespitte bu malzemelerin Aile Sağlık Merkezinde mevcut olduğunun anlaşıldığı, tespitte alınan bilirkişi raporunda mevcut demirbaş listesinin 47-58 sıraları arasında yer alan imalatların sökülüp başka yerde kullanılmasının mümkün olduğu, ancak demir korkuluk, doğalgaz sistemi ve AP dolapları lavabo gibi imalatların taşınmazdan sökülüp başka yerde kullanılması mümkün olmadığının,taşınmazın mütemmim cüzü haline geldiğinin tespit edildiği, dava tarihi itibariyle davalıların kiracılığının devam ettiği, davalıların tespit raporunda belirtilen tüm malzeme ve demirbaşlara istinaden sebepsiz zenginleşmesinin oluşacağı ve buna göre davacıların davalılardan talep edebileceği miktarın toplam 23.100,00-TL olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; İzmir 25 İcra müdürlüğünün 2012/12249 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, 23.100,00-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirir mahiyette olduğundan davacıların icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından; tarafların aile sağlık merkezinin kurulması sırasında birlikte masraf yaptıkları, bir kısım demirbaş malzemeleri ortak satın aldıkları ve bu malzemelerin hali hazırda davalıların zilyedinde olduğu ve birlikte kurulan davaya konu aile sağlık merkezinin davalılarca işletilmeye devam edildiği anlaşılmaktadır. Davalılar, çeşitli kez savunmalarında taşınmaza yapılan giderlere ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından cari gider harcaması adı altında taraflarına her ay bir bedel ödendiği, masrafların davacılar tarafından il sağlık müdürlüğünün cari gider kaleminden karşılanarak ödendiğini belirtmişler ise de mahkemece savunma doğrultusunda bir inceleme yapılmamıştır. Mahkemece, davalıların savunmaları hususunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.