Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 22/12/2014NUMARASI : 2014/346-2014/458Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın husumetten reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17.11.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. E.. G.. geldi. Karşı taraf davalı Deniz Finansal Kiralama A.Ş vekili Av. İ.. K.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 02.12.2015 tarihine bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; hali hazırda davalılardan C.. Ç..'ın mülkiyetinde bulunan taşınmazda mal sahibi sandığı Besni ...Ltd.Şti yetkilisi temsilcisi vekili Hakan Özhan ile yaptığı eser sözleşmesine istinaden bu taşınmazda bir kısım işlerin yapıldığını, karşılığında çek alındığını, çek bedelinin ödenmediğini, bilahare yaptıkları araştırmada mülkiyetin Deniz...A.Ş'de olduğu ve davalı tarafından diğer davalı C.. Ç..'a satıldığını tespit ettiklerini, kendilerinin iyi niyetli olarak yapılan imalatın taşınmazın ayrılmaz parçası olması nedeniyle sökmelerinin mümkün olmadığını, davalıların yapılan işler nedeniyle sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00 TL'nin davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Deniz A.Ş vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın husumet yönünden kendilerine ilişkin olarak reddi gerektiğini, zira taşınmazın maliki olmadıklarını, davacının bahsettiği sözleşmenin ise, üçüncü kişi Besni Dış Tic....Ltd Şti-Hakan Özhan arasında akdedilmiş olduğunu ve bu nedenle de ancak taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracağını, sözleşmede taraf olmayan kendilerini bağlamayacağını, kendilerinin finansal kiralama şirketi olduğunu ve dava dışı üçüncü kişi Best ...Ltd Şti ile Beşiktaş 3 Noterliğince düzenlenen 06/05/2010 tarihli, 14825 yevmiye nolu finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını ve finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazın finansal kiracıya teslim edildiğini, teslimle birlikte her tür faydalanma hakkının tamamen bu üçüncü kişiye geçtiğini, kendilerinin taşınmazın kullanımına yönelik her hangi bir tasarruflarının olmadığını, finansal kiracının borçlarını yerine getirememesi nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini, sözleşmenin feshi ile kiracıdan iade alınan taşınmazın diğer davalıya satıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı C.. Ç.. sunduğu cevap dilekçesinde; öncelikle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği, zira sözleşmenin tarafı olmadığını taşınmazı diğer davalı finansal kiralamanın 18/05/2011 tarihli tapu devir işlemi ile 1.316,000,00 TL'den gerçek bedelini ödeyerek satın aldığını, bu hali ile de taşınmazın gerçek bedelinin ödenerek satın alındığı, her hangi bir sebepsiz zenginleşmenin olmadığını, taşınmazın içindeki tüm teferruat ve mütemmim cüzlerinin taşınmaza ait olduğu karinesi uyarınca tümünün bedelini ödemiş olmakla aktiflerinde her hangi bir artış yada pasiflerinde her hangi bir azalışın bulunmadığını, bu nedenle de sebepsiz zenginleşmeden bahsedilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının, dava dışı ücüncü kişi ile yapmış olduğu sözleşmenin şahsi hak doğuran ve taraflar arasında geçerli olan bir sözleşme olduğu, bu sözleşme bir eser sözleşmesi olduğundan eser kime yapılmış ise bedelinin ondan talep edilmesi gerektiği, sözleşmeyi yapanın malik veya kiracı olmasının işlem sonucu yönünden bir farkı olmadığı, aksi halde her kiracının, kiracı olarak oturduğu taşınmazındaki tadilatlarında dahi bedeli ödenmediğinde mülk sahibine gidilmesi yolunun açılacağı, davalıların ne yasadan ne haksız fiilden nede sözleşmeden kaynaklanan bir sorumlulukları olmadığı, davanın sözleşmeye dayalı olması nedeniyle sözleşmenin tarafı olmayanlara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davacının davasının her iki davalı yönünden, HMK 114/1-d ve 115/2 maddesi uyarınca husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin davalı C.. Ç.. yönünden temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Uyuşmazlık, davacı tarafından taşınmaz için yapılan faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarihte taşınmazın maliki davalı Deniz Finansal Kiralama A.Ş'den istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Somut olayda, davacının yaptığı imalatlar ile birlikte imalatın yapıldığı tarihte malik olan davalı D.. A.., taşınmazı satmış, malvarlığının aktifi artmış ve bu imalat bedeli kadar BK.'nun 61.maddesi (TBK.'nun 77.maddesi) hükmü gereğince, sebepsiz zenginleştiğinden söz edilecektir. Bu durumda; mahkemece öncelikle davalı D.. A..nin taşınmazı diğer davalıya satış suretiyle devretmesine ilişkin akit tablosunun getirtilmesi, sonrasında ise D.. A..nin taşınmazı diğer davalı C.. Ç..'a sattığı tarihte imalatlar nedeniyle elde ettiği zenginleşme miktarı hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.