Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19288 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 393 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2014NUMARASI : 2011/79-2014/116Taraflar arasındaki menfi tespit, istirdat ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın ve karşılık davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı (karşılık davalı) vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının davalıdan adi yazılı sözleşme ile araç satın aldığını, sözleşme gereği, 500 TL peşin verdiğini, ayrıca sözleşmede belirtilen bonoları verdiğini, iki adet senedin ödenip geri alındığını, 500 TL de peşin ödenmiş olup, senet bedelleri ile birlikte toplam 9500 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafından ,aracın devrini yapmadığı gibi, kalan 2 senedin de icraya konulduğunu, icra takibindeki haciz sırasında, davacının abisinin kefil olduğunu, bu nedenle maaşından 3015 TL kesildiğini, ayrıca gene davacının abisi davalının banka hesabına 3500 TL ödeme yaptığını, böylece davalıya takip nedeni ile 6515 TL ödeme yapıldığını, önceki ödenen 9500 TL ile birlikte toplam 16.015 TL davalıya haksız yere ödendiğini beyan ederek, davacının takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, senetlerin ve takibin iptaline, ödenen 16015 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı (karşılık davacı) vekili savunmasında, taraflar arasında haricen araç satışı olduğunu, ancak davacı(karşılık davalı)nın ödemeleri yapmadığı gibi, aracı da teslim etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiş, açtığı karşılık dava ile de, aracın davacı( karşılık davalı) tarafından 38 aylık kullanım süresine ilişkin kullanım bedeli ile, bu süreçte araçta oluşan kullanım ve yıpranma bedellerine karşılık olarak şimdilik 3000 TL alacağın banka reeskont faizi ile birlikte davacı (karşılık davalı)dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davacı(karşılık davalı) tarafından açılan davada 15.207,00 TL üzerinden istirdat bedelinin açılan davanın kabulü ile bu miktarın davalı karşı davacıdan alınıp, davacı karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, faiz talebinin araç davacı tarafından teslim tarihinden itibaren kullanıldığından bu talebin reddine, davalı (karşı davacı) tarafından açılan aracın 37 ay kullanılmış olması sebebi ile mahkemece taktiri indirim hakkı da kullanılmak suretiyle 15.500 TL kullanım bedelinin davacı (karşı davalı) dan alınıp, karşı davacıya verilmesine, faiz taleplerinin reddine, fazlaya ilişkin istemin de reddine karar verilmiş,verilen bu hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, asıl dava yönünden tarafların temyiz itirazlarının reddine, Karşılık dava yönünden tarafların temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki araç satışına ilişkin 20.11.2007 tarihli sözleşme; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun resmi biçimde düzenlenmediği için geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak, taraflar; ancak, aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davalı (karşılık davacı) satıcı, satış parasını iade edinceye kadar; davacı (karşılık davalı) alıcı, aracı kullanmaya devam edilebilir. Zira, hapis hakkı bulunmaktadır.Karşılık davacı (davalı) satıcı, aracın iadesi koşulu ile satış bedelini davacıya(karşılık davalı) ödemekle yükümlü olup, aldığı bedeli iade etmeyen davalının (karşılık davacı), karşı taraftan, ayrıca araç kullanım bedeli talep edemeyeceği gözetilmeden, karşılık davanın kullanım bedeline ilişkin talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan, davalı (karşı davacı), aracın davacı (karşılık davalı) tarafından kullanım süresi içinde hasar verildiğini ileri sürerek, bir takım faturalar ibraz etmiştir. Araç davacı( karşılık davalı ) tarafından kullanıldığı sürece, normal kullanım dışında bir hasara ve zarara uğramış ise, bu zararlardan davacı (karşılık davalı ) sorumludur.Öyle ise, mahkemece; bu hususlar üzerinde durulmadan, karşılık davacının, araçtaki hasarlar yönelik talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.