MAHKEMESİ : UŞAK 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 26/03/2015NUMARASI : 2014/753-2015/206Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı idare vekili, dava dilekçesi ile; davalının çocukları Cansu ve Umut'un koruma altına alındığını, çocukların velayetinin davalı babada olduğunu; davalının, çocuklar ile yaşayacağı uygun ortamı oluşturmadığını, çocuklarla ilgilenmediğini, çocukların masraflarına da katılmadığını ileri sürerek; çocuklar için 500.00.- er TL nafaka ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmada, çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını belirtmiştir.Mahkemece; çocuklar için 200.00.- er TL yardım nafakası ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nun 366.maddesinde ; " Korunmaya muhtaç kişilerin bakımı, bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar ,yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlardan isteyebilirler" düzenlemesi bulunmaktadır .Somut olayda; davalının, çocukların annesi olan eşinden 09/09/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşandığı, velayetin davalı babaya verildiği, çocukların ikiz ve 08/07/2010 doğumlu oldukları; çocuklar için Aile Mahkemesi tarafından 5395 sayılı yasaya göre bakım tedbiri uygulanarak kuruma yerleştirildikleri; babanın, 01/09/1999 tarihinden bu yana Belediyede çalıştığı, SGK yazısından 2014 yılının Kasım ayı ücretinin 3.368.02.- TL olduğu anlaşılmaktadır. Davalının ekonomik ve sosyal durumu ve çocukların ihtiyaçları değerlendirildiğinde davacı yararına takdir edilen yardım nafakası miktarları az olduğundan hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; davalının gelir durumu, çocukların ihtiyaçları, davacının çocuklar için katlandığı masraflar değerlendirilerek ve hakkaniyet ilkesi (TMK.'nun 4.maddesi)de gözetilerek, daha uygun bir yardım nafakası takdir etmekten ibarettir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.