Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19150 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12918 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 26/05/2015NUMARASI : 2014/788-2015/421Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Kayseri 1. Aile Mahkemesinin 2007/618 Esas- 2008/103 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalı için her yıl ÜFE oranında artırılmak üzere 250 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davacının ÜFE artırımı ile 450 TL nafaka ödediğini, davacının sadece emekli maaşı geliri olduğunu, davalının davacı ile ortak olduğu taşınmazı satın aldığını, davalının kira geliri olduğunu, davalının boşanmadan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davalının kira ödemediğini belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava istemiştir.Davalı vekili; müvekkilinin boşanmadan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davacı ile hisseli olan taşınmazın 2014 yılına kadar davacının zilyetliğinde kaldığını, davacının bu taşınmazın kira gelirlerinden yararlandığını, davalının taşınmazı borçlanarak satın aldığını, kira geliri olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili temyiz etmiştir.TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''TMK’ nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Yine HGK.nun 28.02.2007 tarih ve 2007/3-84 E.95 K. sayılı kararında da asgari ücret düzeyinde bir gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldıran bir durum olarak kabul edilmemiştir. Bu durum ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.Somut olayda; davacının emekli olup, 1.123 TL maaş aldığı, aylık 600 TL kira ödediği ve çocuğu ile yaşadığı belirlenmiştir. Davalının ise, ev hanımı olduğu, boşanmadan sonra yetim aylığı aldığı, annesi ile kaldığı, 250 TL kira ödediği, adına tescilli iken ve 24/10/2014 ile 25/11/2014 tarihlerinde satışı gerçekleşen iki taşınmaz bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; tarafların sosyo-ekonomik durumları nazara alınarak, tarafların boşanma sırasında mevcut koşullarında esaslı şekilde bir değişiklik olup olmadığı, davalı tarafından satılan taşınmazların bedelleri ile davalının almaya başladığı yetim aylığının araştırılmasından sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.