Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1911 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1228 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 8.500,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, murislerinin ölümünden itibaren taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı ileri sürülerek 8.500,00 TL ecrimisilin tahsili istenilmiştir.Davalı, kendi hissesine düşen yeri kullandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iştirak halinde mülkiyete tabi taşınmaz için birlikte dava açmaları gerektiğinden bahisle davanın reddine ilişkin hüküm Dairemizin 21.04.2011 tarih ve 2011/2018-6946 sayılı ilamı ile “mirasçıların birbirlerine karşı açacağı davalarda iştirak halinde hareket etmeleri gerekmediği” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına ve bilirkişi raporu doğrultusunda 8.500,00 TL ecrimisilin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK.'nun 693.madde hükmüne göre; Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir. Buna göre, her paydaşın, öbürlerine zarar vermemesi kaydıyla taşınmazı kullanma hakkı vardır. Bu hakkın ölçüsü söz konusu yararlanma ancak, diğer paydaşların haklarına saygı gösterildiği oranda hukuksal himaye görecektir (TMK.md.2). Somut olayda, davalı, payından fazla yer kullanmadığını ileri sürerek haksız şagil olmadığını bildirmektedir. Bu durumda, davacı, yukarıdaki ilke ve yasal düzenlemeler karşısında, davalı paydaşın taşınmazın bir bölümünü kullanmasından ötürü zarara uğradığını ispat ettiği takdirde ecrimisil istemeye hak kazanır. Mahkemece, bu yönde inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak da; dava konusu taşınmazda taraflar paydaştır. Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası yemin dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılarak saptanması gerekir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.