MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/08/2015NUMARASI : 2015/51-2015/278Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkiline davalı Tıp Merkezinde diğer davalı doktor tarafından estetik burun ameliyatı yapıldığını, vekalet sözleşmesinin tarafı olan doktorun özen görevini verine getirmeyip yanlış uyguladığı tedavi sonucu davacının burnunda kalıcı izler meydana geldiğini ileri sürerek, 7.000,00 TL maddi ve 93.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Tıp Merkezi vekili cevap dilekçesinde; olayda hastanenin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı doktor vekili cevap dilekçesinde; davacıya yapılacak işlemler ve komplikasyonlardan davacının ameliyat öncesi haberdar edildiğini, uygulanan tedavinin doğru olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, uyuşmazlığın tüketici durumundaki davacı ile meslek amaçlı hizmet veren davalı doktor ve sağlık hizmeti veren davalı hastane arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklandığı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 bendinde yer alan düzenleme kapsamında tüketici işlemi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı S. Sağlık Hizmetleri ve Tic. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; estetik amaçlı burun ameliyatı sonrası (eser sözleşmesi) uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkin olup, uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/l maddesinde tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73. maddesinde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.Buna göre eser sözleşmesinden kaynaklanan davalara bakma görevi tüketici mahkemesine ait ise de; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Geçici 1/1. maddesinde; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davaların açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam edeceği hüküm altına alınmıştır. Bu bağlamda, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin (davanın açılış tarihi itibariyle) 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.