MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2014NUMARASI : 2014/321-2014/680Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davalının 2011/14383 muayene takip numaralı zabıt adresinde 16/05/2011 tarihinde yapılan kontrol sonucunda davalı aleyhine C/573943 nolu 107.076,65 TL tutarında kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, son ödeme tarihinde ödenmeyen faturanın tahsili için Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7786 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, toplam 114.211,25 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 16/05/2011 tarihli tutanakta belirlenen endeks değerleri dikkate alındığında, fatura bedelinin hatalı olduğunu savunarak davanın reddini, istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29/01/2014 tarih ve 2013/16543 esas, 2014/1204 karar sayılı ilamı ile ; "...yargılama sırasında davalı şirketin kaçak elektrik tutanağı düzenlenen adreste ne zamandan beri faaliyette bulunduğu mahkemece araştırılmadan bilirkişi raporunun aldırıldığı, mahkemece hükme esas alınan Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 12.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda, hesaplamalarda esas alınan tarih aralığının hangi esaslar dikkate alınarak belirlendiği rapor içeriğinden anlaşılamadığı, hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, kaçak elektrik kullanım döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve yönetmelik hükümleri gereği yayınlanan usül ve esaslara göre davacı kurumun talep edebileceği kaçak elektrik tutarının, denetime elverişli, ayrıntılı hesaplama yapılarak borç miktarının tayin ve tespiti ile sonucuna göre karar ittihazı cihetine gidilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine aykırı olacak şekilde bedel saptaması cihetine giden bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmediği, mahkemece, yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutularak borç miktarı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden ..." bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak; davanın kısmen kabulüne, davalının Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7786 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının toplam 113.122,92 TL yönünden iptaline, bu tutar alacağın alacak aslı olan 107.076,65 TL takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan bozma dışında kalan yönler ise kesinleşir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporu Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı dikkate alınmadan düzenlenmiştir. Ayrıca, bilirkişi raporunda hesaplamaya, kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilerek hesaplama yapılmış, mahkemece bu bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmiştir.Hâl böyle olunca, mahkemece; dosyanın önceki bilirkişler dışında oluşturulacak başka bir bilirkişinin heyetine verilmesi, birlirkişi heyetinden, kaçak tahakkukuna, "kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti bedeli, dağıtım ve iletim bedeli" dahil edilemeden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararına göre yapılacak hesaplama ile, Yargıtay denetimine açık ve bilimsel verilere uygun şekilde, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak başka bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.