MAHKEMESİ : ALANYA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 20/05/2015NUMARASI : 2015/408-2015/657Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavada; aylık 1.000,00 TL olarak ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu talep kabul görmez ise aylık 200,00 TL'ye indirilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; davacının ekonomik durumunun öngörülemeyen bir kötüleşmeye uğradığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 26.01.2015 gün, 2014/15062 E.; 2015/1363 K. sayılı ilamla, davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret seviyesinde gelire kavuştuğu nazara alınarak, yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilebileceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının davanın açıldığı 13.09.2013 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'ye indirilmesi cihetine gidilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, aylık 450,00 TL'ye indirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesi uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılmasına veya indirilmesine karar verilebilir. Nafakada yapılacak indirim miktarı, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 27.09.2011 tarihli ilamla anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı Ozan'ın, davalıya aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği, davacının ortağı olduğu şirketteki hissesini, annesi ile şuan evli olan kişiye devrettiği, davacının hali hazırda teyzesinin yanında yaşadığı, kira giderinin olmadığı, çalışmadığı, üniversite sınavına hazırlandığı, davalı kadının ise bir otomobil satış servisinde çalıştığı, asgari ücret aldığı, kirada oturduğu anlaşılmaktadır. Nafaka miktarının anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenmiş olması, nafaka alacaklısının çalıştığı işin niteliği ve aldığı ücret, dava tarihindeki şartlara göre nafaka alacaklısının zorunlu ihtiyaçları, ülkedeki ekonomik yapı birlikte değerlendirildiğinde; nafaka miktarında yapılan indirimin fazla olduğu ve TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece; nafaka miktarında makul oranda indirim yapılması gerekirken, yukarıda belirtilen ilke ve esaslara aykırı olacak şekilde yanılgılı değerlendirme sonucu fazla miktarda indirim yapılması doğru görülmemiş, hakkaniyete uygun makul bir indirim yapılması için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.