Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18994 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11624 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/04/2014NUMARASI : 2013/334-2014/161Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü : Y A R G I T A Y K A R A R IDava dilekçesinde; muris Hüseyin Kdz E. ilçesi, B. Köyü, 133 ada - 29 parsel üzerindeki 6538,76 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kuzeyini oğlu M.. Ç..'e, diğer tarafını ise; diğer oğlu A.. Ç..'e üzerinde bulunan gayrimenkullerle birlikte müştereken ve mütavasiyen olarak Kdz Ereğli 1. Noterliği 20/01/2006 tarih 18009 yevmiye no ile miras bıraktığını, vasiyetnamenin okunmasından sonra tarafların itirazının bulunmadığını, taşınmazın vasiyet alacaklıları adına kayıt ve tescili için iş bu davayı açtıklarını, Kdz Ereğli 1.Noterliği'nce tanzim edilen 20/11/2006 tarih ve 18009 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizine, ayrıca davaya konu taşınmazın kuzey tarafının ayrı bir parsel numarası ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı A.. Ç.. cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tamamının 6538,76 m2 olduğunu, kendisine ait olan kısmının ayrılarak belirlenmesini, daha sonra taşınmaz üzerinde bulunan evlerin yarı hissesinin kendisi adına şerh edilmesini istemiştir.Mahkemece; "...davacının kendisine vasiyet edilen kısmın fen bilirkişileri Alper ve Kamil sunmuş oldukları 30/10/2013 havale tarihli rapor ve eki krokisinde A harfi ile gösterildiği, davaya konu taşınmazın ifrazı yönünden Kdz. Ereğli Belediye Başkanlığına müzekkere yazılmış olup, Kdz. Ereğli Belediye Başkanlığınca verilen 06/01/2014 tarih ve 11 ila 27/02/2014 tarih ve 185 sayılı yazıları ile; 3194 s. İK ve yönetmeliği gereğince a, b, A parçalarına ayrılmasına ve A parçasının imar yolunda kaldığından bedelsiz terk şartı ile taşınmazın ifrazının mümkün olduğunu bildirdikleri, davacı tarafın bedelsiz terke muvafakatlarının bulunmadığı, ayrıca davaya konu vasiyetnamede iki kısma ayrılan parçaların vasiyetçinin her iki oğluna müştereken ve mütavasiyen (eşit olarak) bırakılmış olması hususu da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine..." karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Taraflar arasındaki uyuşmazlık tenfizi mümkün geçerli bir vasiyetnamenin bulunup bulunmadığına ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin TMK'nun 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin isetenmediği, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. MK. 599.md uyarınca mirasın açılmasıyla terekeye sahip olma hakkı sadece yasal mirasçılara tanınmıştır. Vasiyetname ile mirasçı seçilenlerin hakları, yasal mirasçılar veya öncelikle tasarruf ile yararlarına bağışlama yapılmış olanlar tarafından açıkça itiraza uğramamış ise, bu hususun tebliğinden itibaren bir ay geçtikten sonra bunlar mirasçılık sıfatları hakkında belge verilmesini, Sulh Hakiminden isteyebilirler.Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin durumu ise daha farklıdır. TMK.600 md gereğince kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan kimse varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini isteyebilir.Somut olayda, davacının murisi, 20.11.2006 tarihli vasiyetname ile "29 parselde kayıtlı 6538,76 m2 gayrimenkulün kuzeyi yol tarafı oğlu davacı M.. Ç..'e ve diğer tarafın, yani okul tarafında kalan kısmını diğer oğlu A.. Ç..'e üzerinde bulunun gayrimenkullerle birlikte müştereken ve mütasaviyen eşit olarak oğullarına vasiyet etmiştir.Mahkemece, Belediye Başkanlığının cevabi yazıları ile, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Yönetmeliği gereğince, a,b, A parçalarına ayrılmasına ve A parçasının imar yolunda kaldığından bedelsiz terk şartı ile taşınmazın ifrazının mümkün olduğunu bildirdikleri, davacı tarafın bedelsiz terke muvafakatlarının bulunmadığı, ayrıca davaya konu vasiyetnamede iki kısma ayrılan parçaların vasiyetçinin her iki oğluna müştereken ve mütavasiyen bırakılmış olması hususu da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Oysa, vasiyetnamenin tenfizinin talebi halinde hakim; murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlamalıdır.(HGK 07.06.1966 tarih ve 738-309 K.)O halde mahkemece, Karadeniz Ereğli 1. Noterliğinin 20.01.2006 tarihli vasiyetnamesi ile 29 parselde kayıtlı 6538,76 m2 gayrimenkulün kuzeyi yol tarafının muris tarafından davacı M.. Ç..'e vasiyet edildiğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesi ve böylece murisin iradesine uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.